Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

‘Dünyanın sabrı tükendi’

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, az konuşan ve işiyle öne çıkan nevi şahsına münhasır bir komutandı. Aynı zamanda görev yaptığı en gerilimli illerde bile sivil toplumla "özel ilişki" kurmayı başaran bir geçmişe sahip.
Bakanlığı döneminde de benzer bir çizgi izliyor. Bu yüzden hem işinde hem de sosyal ilişkilerinde sevilen biri...
Tatbikatı izleyen gazeteciler olarak Bakan Güler'le, EFES-2024 Birleşik Müşterek Tatbikatı sürerken İzmir Doğanbey tatbikat alanında buluştuk. Önce tatbikatın önemi ve farkı hakkında kısa bilgi verdi:
"45 ülke ile yaklaşık 11 bin personelin katıldığı ve bölgede icra edilen en büyük 'Birleşik Müşterek Tatbikat' olan EFES-2024 Tatbikatı'nı katılımcı ülkeler için de önemli bir fırsat ve şans olarak değerlendiriyorum. Böylesine kapsamlı fiili atışlı bir tatbikata katılma fırsatı bölgemizde ve Avrupa'da dahi pek yakalanamıyor. Onun için her geçen yıl katılımcı ülke sayısı artıyor."
Sonra soru cevap faslına geçildi. Bakan Güler, şöyle konuştu:




'OPERASYONA HER AN HAZIRIZ!'
Operasyon hazırlığı yok; çünkü Türk Silahlı Kuvvetlerimiz her an hazır ve ihtiyaç duyduğu her an operasyon yapıyor. Eskiden üç komando tugayımız vardı. Kayseri, Bolu ve Siirt. Bu tugaylar kışın hazırlık yapar, bahar geldiğinde operasyonlara başlardı. Kar yağdığında da geri dönerlerdi. Onlar geri dönünce teröristler tekrar gelirdi. Bu her sene tekrarlanırdı.
Şimdi 20'den fazla komando tugayımız var ve hemen hepsi sahada. Temizledikleri yerlerde kalıyorlar. Yani geçmişte yürütülen 'sınırlı hedefli ve süreli' askeri harekâtların yerine bugün artık, 'sürekli ve kapsamlı' operasyonlarla terör örgütlerine büyük darbe vurulmakta ve terörle mücadelede büyük başarılar elde edilmektedir. Uyguladığımız bu 'Terörle Mücadelede Yeni Güvenlik Konsepti'miz sayesinde terör örgütünü hareket edemez duruma getirdik. Örgüt eleman ve silah bulamaz, aktaramaz hâlde.

KOMŞULARLA İYİ İLİŞKİLER
Yunanistan ile aramızdaki ilişkilerin geliştirilmesinde olumlu bir dönemden geçtiğimize, çözüm odaklı bir yaklaşımla dürüst ve yapıcı bir ilişkinin iki ülkenin de yararına olacağına samimiyetle inanıyorum. Türkiye olarak her zaman 'Barışın kaybedeni, savaşın ise kazananı olmaz' düşüncesiyle hareket ediyoruz. Biz kimseyle, özellikle komşularımızla bir problem yaşamak istemiyoruz. Ülkemizin hak ve menfaatlerini korumak için ordumuzun etkinlik ve caydırıcılığını daha da artırmak için çalışıyoruz.

KALKINMA YOLU PROJESİ
Irak'a yaptığımız son ziyaret oldukça olumlu ve faydalı oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti onlar için çok önemliydi ve bu ziyarette değişik alanlarda çok sayıda anlaşma imzaladık. Yıllardır PKK'yı hiçbir şekilde 'terör örgütü' olarak tanımlamayan Irak, 'yasaklı örgüt' olarak tanımladı. Irak ilk kez PKK'yı sadece Türkiye'nin değil kendi problemi olarak da görüyor. Terörle mücadelede işbirliği, Irak'ın kuzeyinde terör örgütü PKK tarafından yerinden edilmiş köylülerin güvenlik ve huzuru için de elzem.
Ayrıca, Kalkınma Yolu Projesi'nin önemi ortaya çıkmaya başladı. Basra Körfezi'nden Avrupa'ya uzanan projenin hem bölge hem Türkiye hem de Irak için büyük imkân olduğunu değerlendiriyor ve bölgede refahın gelişmesine katkı sağlayacağını düşünüyorum.

PKK'NIN SURİYE'DE SEÇİM HAZIRLIĞI
Sözde seçim çalışmalarının Suriye'nin toprak bütünlüğü açısından kabul edilemez bir durum olduğunu; bölgede huzurun ve barışın sürdürülebilmesi açısından olumsuz etkiler doğuracağını başından beri vurguladık. Böyle bir durumun kabul edilmesi söz konusu olamaz. Milli güvenliğimiz ve komşularımızın toprak bütünlüğü hilafına herhangi bir oldubittiye fırsat vermeyeceğimizi bir kez daha altını çizerek vurguluyorum.

'GEREKİRSE ÇEKİLMEYİ DÜŞÜNÜRÜZ'
Suriye rejimiyle görüşmeler sadece İran, Türkiye, Suriye ve Rusya olarak dörtlü yapılıyor. Amacımız, Suriye'de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı temelinde siyasi bir çözüme ulaşılmasıdır. Kapsayıcı bir Anayasa'nın kabulü, serbest seçimlerin yapılması, kapsamlı bir normalleşme ve güvenlik ortamının sağlanması konusunda destek vermeye hazırız ve bunlar yapıldıktan ve sınırlarımızın güvenliği tam olarak sağlandıktan sonra gerekirse çekilmeyi düşünebiliriz.

İSTANBUL SÜRECİ CANLANIR MI?
Benim şahsi görüşüm, barış olacaksa (Rusya-Ukrayna arasında) yine Sayın Cumhurbaşkanımızın girişimleriyle olur. İki tarafla da görüşebilen başka bir lider yok.

AVRUPA ORDUSU
Avrupa'nın, özellikle Ukrayna savaşından sonra kendisini koruyabilecek güvenlik yapısına ihtiyacı olduğu ortaya çıktı. Avrupa, jeostratejik önemdeki güvenlik mimarisini; güçlü ordusu, zengin insan kaynağı ve imkânlara sahip Türkiye'nin de içinde bulunduğu bir oluşumla sağlamlaştırabilir. Biz de öyle bir ordu kurulursa parçası olmak isteriz.

SOMALİ ÖRNEĞİ
Somali'de oluşumuna ve eğitimine katkı sağladığımız Somali Ulusal Ordusu; Somali'nin terörle mücadelesinde önemli başarı elde etti. Eğittiğimiz komandolar (Gorgor/Kartal Taburları) sayesinde artmaya başlayan çatışmalarda denge hükümet güçlerinin lehine gelişiyor. Somali'de çok iyi bir eğitim sistemi kurduk. Bizi ziyarete gelen birçok Afrika ülkesi aynı sistemi kurmamız için talepte bulunuyorlar.

'UÇAK GEMİMİZ OLACAK'
Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın Dizayn Proje Ofisi, uçak gemisinin tasarım faaliyetlerine başlandı. Kendi çocuklarımız tarafından başarıyla süren tasarım çalışmaları bitmek üzere. Dünyada uçak gemisine sahip çok az ülke var. İnşallah bunlardan biri de biz olacağız ve güç aktarma kabiliyetimizi artıracağız

ZORUNLU ASKERLİK
Türkiye Cumhuriyeti'nin çocuklarının mutlak surette vatan savunmasında bir görev alma zorunluluğu olduğu kanaatindeyim. Bu konuda yaklaşımımız yüzde 50 profesyonel, yüzde 50 zorunlu askerlik olması şeklindedir. Avrupa'da profesyonel askerliğe geçen ülkelerin zorunlu askerliğe dönmeyi tekrar değerlendirdiklerini görüyoruz. En son bu konu İngiltere'nin gündeminde.

FETÖ İLE MÜCADELE
Bakanlık olarak yeni bilgi, belge ve veriler ışığında FETÖ ile mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Öğrenci ve personel temini noktasında da çalışmalar gerekli hassasiyet ve titizlikle yürütülüyor. Bakan Güler son olarak İran'ın, helikopter kazasından sonra Türkiye'ye teşekkür ettiğini de söyledi.

'İSRAİL BEDELİNİ AĞIR ÖDEYECEK!'
Çocuklar dâhil binlerce masum Filistinliyi katleden İsrail'e dur denilmesinin vakti çoktan gelip geçti. Bu yanlıştan bir an evvel dönülmeli ve daha geç olmadan bu zulüm bitmelidir. İsrail için ise durum artık geri dönülmez bir yola girdi ve bu katliama sebep olanlar bedelini er ya da geç ağır şekilde ödeyecekler.
Bana göre olabilecek en kötü şey oldu zaten. Çatışmaların yayılma riski olsa da İsrail buna cesaret edemeyecektir. Kendi toplumu bile her cumartesi, İsrail yönetimini protesto ediyor ve kalabalık gittikçe büyüyor. Belki bir müddet sonra kendi toplumu daha sert karşı çıkacak. Dünyanın sabrı da tükenmek üzere.

'PAŞİNYAN OLUMLU YOLDA'
Kafkasya'da güvenlik ve huzurun tesisi, Azerbaycan ve Ermenistan arasında kapsamlı ve kalıcı bir barış antlaşmasından geçmektedir. Buna yönelik samimi çabaları destekliyor, bir an evvel olumlu bir şekilde neticelenmesini arzu ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın vurguladıkları gibi barış için ortaya çıkan tarihi fırsat iyi değerlendirilmeli. Paşinyan'ın açıklamalarını olumlu buluyorum. Hem ülkesi hem de toplumu adına doğru yaptığını ve gerçekçi bir yaklaşım içinde olduğunu düşünüyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA