Küreselleşen ve hızla değişen dünyada neler olup bittiğini anlamak giderek zorlaşıyor.
Rusya-Ukrayna ve ABD destekli İsrail- Filistin savaşıyla dünyada dengenin sarsıldığı bir zaman diliminden geçiyoruz. Arka planda ise enerji, finans ve istihbaratlar arasında "acımasız" bir paylaşım savaşı var. Dünya derin bir kırılmanın eşiğinde.
Peki bu büyük paylaşım savaşını nasıl okumalıyız?
Önce değerli yazar Alev Alatlı'nın dünyanın en büyük beş ailesiyle ilgili şu tespitin aktaralım:
"John D. Rockefeller: Petrol imparatoru, ünlü Standard Oil Tröst'ün sahibi, 1890'lı yıllarda Birleşik Devletler petrol endüstrisinin yüzde yetmiş beşi kendisine ait. Yaklaşık 150 yıllık bir 'Rockefeller Hanedanı'ndan bahsediliyor, servetlerinin 1-2 trilyon dolar olduğu hesap ediliyor.
John P. Morgan: Uluslararası banker ve gezegenimizin ilk milyar dolarlık (1901 yılı itibariyle) endüstrisinin, U.S. Steel'in sahibi, 'Amerika'yı Amerika yapan adam' diye bilinen kişi.
Andrew Carnegie: 1890'da İngiltere toplamından daha fazla çelik üreten Carnegie Çelik'in sahibi, ayrıca kömür ve demir madenleri, ticaret gemileri ve demiryolları var.
Mayer Rothschild: Ünlü Rothschild Hanedanı'nın kurucusu banker - Rockefeller'den daha zengin, 2000'li yılların başındaki servetlerinin 3 trilyon dolar olduğundan bahsediliyor.
Cecil Rhodes: Ünlü Elmas İmparatoru. Güney Afrika elmas tarlalarını işleten, Güney Afrika'yı İngiltere adına fetheden adam. Ayrıca apartheid/ırk ayrımının mucidi."
Alatlı'nın bu şirketlerle ilgili şu notu da bugünü anlamak açısından önemli:
"İnsaf nedir hiç bilmediler. Kendi ırklarını bile kayırmadılar"
Şimdi gelelim bugüne... Siyasi aktörler izliyor mu bilemem ama Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün birkaç gün önce Akıl Odası programında bugün dünyada yaşanan küresel jeopolitik gelişmeleri, mühendis Cemil Şinasi Türün'ün sembolleştirdiği; "Taşçılar, Kağıtçılar ve Makasçılar" arasındaki savaşla ilişkilendiriyor.
Türün'e göre dünya ekonomisini belirleyen finans ve enerji piyasalarıydı. Bu alanlarda savaşan ve öne çıkan iki aile var; Rothschild'ler ve Rockefeller'lar.
Taşçı Rockefeller'ler maden, petrol ve enerjiyi, kağıtçı Rothschild'ler bankacılık ve finansı, Makasçılar ise Pentagon, CIA ve MI6 gibi istihbarat örgütlerini temsil ediyor.
Türün, bu güçler arasında yaşanan gerilimlerin çok ciddî jeopolitik sonuçlara yol açtığını söylüyor. Bu tabloyu Prof. Öğün'ün şu yorumlarıyla bitirelim:
TAŞÇI PUTİN KAĞITÇI ZELENSKİ
"Bir bakıma, iç içe geçmişliklerini de atlamadan söyleyelim; bir para-enerji kavgası bu. Sadece ABD'de değil, diğer devletlerde de dış politika çıktılarından iç bölünmelere kadar bu kavgaların izlerini bulabiliyoruz. Mesela Ukrayna-Rusya savaşı Taşçı Putin ile Kâğıtçı Zelenski'yi karşı karşıya getirdi."
ÜÇ 'KAĞITÇI' ÜLKE; ÇİN, İSRAİL VE İRAN
Çin, Kağıtçılarla Taşçıların kafa kafaya geldiği Rusya-Ukrayna savaşına asla gövdesiyle dahil olmadı. Hep ikircikli kaldı. Şi CinPing'in, nihai tahlilde Kağıtçılara yatkın bir zihniyeti temsil ettiğini biliyoruz.
Şablonu İsrail-Filistin savaşına da tatbik etmek mümkün. Çok açık ki, İsrail'i Levant ve Mezopotomya'da büyütmek isteyen bir güç var. Bugün ABD tekmil gücüyle İsrail'i mutlak destekliyor. Kağıtçıların işi bu. Buna ayrıca PKK'nın da dahil olduğunu bilmek lâzım.
İran ise Çin üzerinden Kağıtçı Batı ile anlaşmanın derdinde. Ne Gazze'yi ne de Suriye'yi umursuyor. Unutmayalım ki, İran, İsrail ile anlaşmış bir Körfez ile barışma yoluna gitti. Kağıtçı Batı da buna sıcak bakıyor. Nitekim Biden'ın çıkış yaptığı günlerde İran'a sempati ile yaklaşması da bunun göstergesi sayılabilir."