AK Parti ve MHP, yerel seçimlere hem genel seçimleri kazanmanın müthiş moraliyle hem de son 5 yılda yaptıkları büyük hizmetlerle giriyor. Muhalefet ise tam tersi hem kendi aralarında kavgalılar hem de özellikle 11 büyükşehirdeki CHP'li belediye başkanlarının ortada iz bırakan eserleri yok.
İşte bu yüzden CHP'yi, 11 büyükşehri kaybetme korkusu sarmış durumda. CHP medyasının İyi Parti'ye öfkesinin arkasında bu gerçek saklı.
Bu gerçeği de en çarpıcı biçimde İstanbul örneğinde görmek mümkün. Önceki gün Turkuvaz Medya grubu yazarlarıyla İstanbul'un en doğu ucu, güneşin İstanbul'a merhaba dediği Tuzla'daydık.
Tuzla'nın üç dönemdir belediye başkanlığını yapan Dr. Şadi Yazıcı'yla buluştuk. İstanbul'dan Tuzla'ya, orada uzakta bir köy misali bakılsa da öyle değil, Tuzla İstanbul'un en güzel ve en gelişmiş ilçelerinden biri. Gemi sanayii, organize sanayi bölgeleri ve 4 üniversitesiyle aynı zamanda İstanbul'a katma değer katan bir ilçe.
Hakkını teslim edelim, Tuzla'nın geçmişteki imajının değişmesinde 2009'dan beri belediye başkanlığı yapan Dr. Şadi Yazıcı'nın katkısı çok büyük. Kısa sohbette Tuzla'da yapılan belediye hizmetlerini izlerken yorulduk. Kentsel dönüşümden modern limana, evde bakım ve sağlık hizmetlerinden Gönül Elleri Çarşısı'na, spordan bilişim merkezine sokaktaki her insana dokunan ve iz bırakan onlarca hizmet var.
Başkan Yazıcı işin sırrını şöyle özetliyor:
"AK Parti'nin DNA'sında hizmet var. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın altını çizdiği gibi hizmetkâr olmak için kurulan bir parti AK Parti. Hizmet ve eser siyasetiyle var olduğumuz için İstanbulluların önümüzdeki yerel seçimlerde de sadece ilçelerde değil büyükşehirde de hizmeti tercih edeceğinden eminim. Çünkü İstanbul bu dönemde maalesef sahipsiz kaldı. CHP'li Başkan İmamoğlu daha ilk günden kahramanın yolculuğu deyip, kendi kariyer planını yaptı. İstanbul'a en zor günlerinde bile sahip çıkmadı."
Araya girip İmamoğlu'nun Tuzla'da metro ve depremle ilgili bir çalışma yapıp yapmadığını soruyorum:
Başkan Yazıcı, önce bir tespit yapıyor:
"Tuzla'ya hiçbir alanda hiçbir şey yapmadığı gibi yapılanlara sahip çıktı. Hatırlayın biyolojik arıtma tesisinin açılışındaki tartışmayı. İlk etabı 1996 yılında Cumhurbaşkanımız belediye başkanıyken yapıldı. İkinci etabını ise rahmetli Kadir Topbaş başkanımız yapmıştı. Ama CHP yönetimi bunları görmezden gelerek İstanbul'a ilk kez kendileri biyolojik arıtma kazandırmış gibi açılış yapınca biz de itiraz etmiş ve gerilim yaşanmıştı."
Başkanın bu açıklaması bir yanıyla CHP'li Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu'nun, İmamoğlu'nu Bakırköy'e hizmet etmemekle suçlamasını, bir yanıyla da Alibeyköy'de yeni biyolojik arıtma sistemi için "temel atmama" töreni yapmasını hatırlattı.
AÇILIŞI 4 KEZ YAPILAN METRO
Bu tür sahiplenmeler konusunda İmamoğlu'nun ne kadar "uzman" olduğu biliniyor; ama buna rağmen Tuzla'ya metro ve depremle ilgili hiç mi hizmet yapmadı?
Soruma Tuzla Belediye Başkanı Dr. Yazıcı hiç şaşırmıyor ve şöyle diyor:
"Depremle ilgili tek bir kentsel dönüşüm yapmadı. Binlerce evin dönüşümünü biz kendi çabamız ve ilişkilerimizle yaptık. Metro meselesi ise daha karmaşık. Sanıyorum 4.5 yıl içinde tam 4 kez metro açılışı yapıldı. Ama hâlâ Tuzla'da metro yok..."
Yürüyüş yollarıyla buluşan sahili, göz alıcı limanı ve eski eşyaların yenilenip ihtiyaç sahiplerine sunulan Gönüllüler Çarşısı'yla Tuzla'yı geride bırakırken Başkan Yazıcı'ya son bir soruyu soruyorum: "Büyükşehir başkan adayı mısınız?"
Cevabı kısa oluyor: "Buna ben değil, partimizin yetkili kurulları ve Cumhurbaşkanımız karar verir..."
