Dünya sadece savaş, göç veya artan doğal felaketlerle sarsılmıyor, aynı zamanda küreselleşmenin dayattığı sarsıcı "değişimle" de sarsılıyor.
Bir anlamda insanın doğası ve değerleri tehdit altında...
Bu gidişat durdurabilir bir şey mi henüz belli değil; ama en azından "milli devletler" düzeyinde çok ciddi bir itiraz var. İtirazın öncülüğünü de özellikle İslam ülkeleri gençleri yapıyor.
İki gündür Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti'nin başşehri Kazan'da düzenlenen "Kazan Küresel Gençlik Zirvesi"ni izliyorum. İkincisi yapılan zirveyi, Tataristan hükümeti ve İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF) düzenliyor. Forumun başkanı da bir Türk: Taha Ayhan...
ICYF Başkanı Ayhan, zirvenin ana mottosunu şöyle özetliyor:
"Kazan Küresel Zirvesi 2023, yalnızca gençlerimizin birliğine ve gücüne tanıklık etmekle kalmıyor, aynı zamanda topluluklarımız ve uluslarımız için daha iyi bir gelecek ve açık bir kimlik şekillendirme konusundaki ortak kararlılığımızın bir yansıması olarak da görülüyor."
Zirve sonrası üzerinde ayrıntılı durulan "Modern dünyada çocukların ve gençlerin eğitiminde geleneksel değerlerin rolü" ve "Ulusal kimlik ile küreselleşme arasında denge arayışı" konularında Ayhan'la kısa da olsa sohbet ettik.
Söze "Pusulamız aile değerleridir" diye başlayan ICYF Başkanı Ayhan, konuşmasında zirvenin sadece bölgede değil, küresel ölçekte gençlerin geleceğini şekillendirmede büyük potansiyel taşıdığına değiniyor ve şöyle diyordu:
"Onları farklı bakış açılarıyla buluşturarak ve alışılmadık yaklaşımları benimseyerek, bizi ileriye taşıyacak dönüştürücü çözümleri ortaya çıkarabiliriz. Toplumlarımızın ve ailelerimizin temelini oluşturan temel değerlerin, değişen dünyanın zorlukları karşısında bize yol gösteren bir pusula görevi gördüğünün altını çizmek zorunludur. Bu söylem yalnızca teorik değildir; değerlerimizin keyfi değişiklikler karşısında sarsılmaz kalmasını sağlamak için hükümetlere, kurumlara ve ailelere yönelik bir eylem çağrısıdır."
Ayhan, ulusal kimlik ile küreselleşme arasındaki çatışmaya da dikkat çekerek şöyle devam ediyordu:
"Kültürel mirasımızı korumak ile bağlantılı bir dünyanın potansiyelini benimsemek arasında bir denge kurmamız gerekiyor. Amacımız, görünüşte çelişkili olan bu etkileri birbirine bağlayan hassas konuları bilgilendirici tartışmalar yoluyla çözmektir."
Kazan'daki zirveye bu yıl aralarında Libya'dan Çin'e, Suudi Arabistan'dan Belarus'a, İran'dan Nijer'e 30'u aşkın ülke katıldı.
Konuklar arasında Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov, Rusya Federasyonu Volga Federal Bölgesi Temsilcisi Igor Komarov, Libya Gençlik Bakanı Abdullah ez-Zeni, (Zeni o toplantı sırasında Dışişleri Bakanı olarak atandı) açılış konuşmasını yapan Tataristan Başbakan Yardımcısı Leyla Fazleeva de vardı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Türkiye Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da zirveye mesajlarıyla katıldılar.
Rusya'nın İslam dünyasına ve Kazan'daki gençlik zirvesine ilgisi ve Dışişleri Bakanı Lavrov'un şu sözleri dikkat çekiciydi:
"Gençliğin sosyal ve siyasal konulardaki rolü konusunda doğrudan ilgililer arasında etkili bir işbirliği ve doğrudan diyalog için sizin platformunuz mükemmel bir imkân sağlıyor."
Aynı şekilde Tataristan Cumhurbaşkanı Minnihanov'un İslam İşbirliği Teşkilatı değerlerine gönderme yapması da:
"Çok kutuplu bir dünyanın gelişimi ve geleneksel İİT değerlerinin korunması bağlamında, yeni ortak girişimler geliştirmek, entegrasyon ve ilişkilerin güçlendirilmesi süreçlerini sürdürmek önemlidir."
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
