Ülke kan ağlarken, Altılı Masa etrafında buluşan siyasi aktörler sadece iktidarla değil birbirleriyle de kavga ediyor. Dertleri de "Ben aday olacağım" veya "Benim istediğim aday olacak" ya da "Bize kaç koltuk verilecek?" meselesi...
Kavganın son örneklerini de Akşener hakkında dosya tutan Yaşar Okuyan'ın çıkışı ve İP Genel Başkanı Meral Akşener'in CHP kurmaylarına zehir zemberek, "geri zekâlı, ahmak" deyişiyle gördük.
Deprem acısına rağmen bu kavga alttan alta sürdü. Doğrusu CHP'liler de susmadı. Akşener'e CHP'den gelen ilk tepki, "Kadın kontrolden çıkmış" biçimindeydi ama Kılıçdaroğlu bununla da yetinmedi ve masa arkadaşını daha aşağılayan bir cevap verdi:
"Benim dedikodulara, magazine vaktim yok. Türkiye bizi bekliyor."
Akşener dün kendisine böyle seslenen Kılıçdaroğlu ile sabah kahvaltısında buluşunca ne dedi veya birbirlerinin yüzlerine nasıl baktılar bilemem ama daha ilginç çıkış, Akşener'in "Fatih" ilan ettiği Ekrem İmamoğlu'nun çevresinden geldi.
AKŞENER MASADA İMAMOĞLU SAHADA
CHP'lilere göre Akşener masada direnerek zaman kazanmaya, daha çok taviz koparmaya, Ekremciler de boş durmayıp sahada görünmeye, "Ben de varım" demeye çalışıyor.
İmamoğlu'nun hızlı bir biçimde deprem meselesine sarılmasının arkasında böyle bir hesap var.
Depremi bahane ederek bugüne kadar deprem için hiçbir şey yapmadığı İstanbullulara bina analizleri yapması, "karbon fiber" yöntemini önermesi bunun son örneği. Sahayı hareketli tutuyor. Koca koca bilim adamları bile, "Bakın İmamoğlu çalışıyor" dediğine göre "hiçbir şey yapmadan çok şey yapmak" numarası tutmuş gibi.
Bu boş algıya biraz daha ihtiyacı var. Bunun için de seçimlerin ertelenmesi gerekiyor. "Ne alaka?" dediğinizi duyar gibiyim. Doğrusu ilk başta ben de tereddüt ettim. Ama öyle olmadığını CHP kulislerine kulak verince anladım. Meğer CHP içinde de seçimlerin ertelenmesini isteyenler varmış.
Dikkatinizi çekmiştir, Kılıçdaroğlu dahil muhalif çevreler daha depremin ikinci gününden itibaren "Seçimler ertelenemez" diyerek kirli ve gereksiz bir kampanya başlattı. Neymiş, iktidar seçimlerden kaçacak...
GÜNAYDIN'IN KENDİ GÖRÜŞÜ MÜ YOKSA...
Şimdi sıkı durun, önceki gün CHP Parti Meclisi toplantısında Kılıçdaroğlu'na, aday olması veya adayı belirlemesi için tam yetki verildi. Ancak o toplantıda Kılıçdaroğlu'nu bile şoke eden bir önerinin daha konuşulduğu ileri sürüldü: "Seçimlerin ertelenmesi..." Ne kadar ilginç değil mi? Kılıçdaroğlu seçimlerin ertelenmemesini isterken, CHP'li birleri ertelenmesini istiyor. CHP kulisleri iki gündür bu öneriyle çalkalanıyor.
Peki, kimden geldi bu öneri?
Kulislerde konuşulanlara göre önerinin sahibi, İmamoğlu'na yakınlığıyla bilinen Parti Meclisi Üyesi Gökhan Günaydın...
Peki, İBB'de çalışan Günaydın bu öneriyi getirerek neyi hedeflemiş olabilir?
Soruya cevap veren bir CHP'li, Altılı Masa'da Akşener'in direnmesiyle bu öneri arasında bir bağ kurarak şöyle diyor:
"Bu çok sinsi bir hesap... Amaç seçimleri erteleterek İmamoğlu'na zaman kazandırmak. Böylece hem adaylık meselesi ertelenecek hem de CHP kurultay yapmak zorunda kalacak... Kemal Bey bu hesabı gördüğü için seçimlerin öne alınmasına bile destek verebilir..."
Gördüğünüz gibi Altılı Masa çevresinde memleket meselesinden çok koltuk ve gelecek meselesi konuşuluyor.