Yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli "asrın felaketi" ister istemez deprem tartışmasını da gündeme getirdi. Onunla birlikte kentsel dönüşümü de...
Ancak kentsel dönüşüm süreci Türkiye'de hiç kolay gerçekleşmedi. Çünkü işin içine siyaset giriyor ve kentsel dönüşüm projelerine "rantsal dönüşüm" diyerek karşı çıkılıyordu.
Kimler yoktu ki o karşı çıkanlar arasında. Bugün "felaket büyütülüyor" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Tozkoparan'daki dönüşüme karşı çıkan Meral Akşener'e, görev yaptığı 4 yıl içinde depreme karşı gerçek anlamda hiçbir iş yapmayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan Şehir Plancıları Odası'na kadar sağcı-solcu bütün "istemezükçüler" bir aradaydı.
Şimdi timsah gözyaşları döktüklerine bakmayın, hepsinin bu konuda günahı büyük. Önce partililerinin "müteahhit kafalı" dediği İmamoğlu'ndan başlayalım.
Çok şikâyet ettiğin 3 ayı da saymadan soralım: 3.5 yıldır yönettiğin İstanbul'da deprem için ne yaptın? İstanbullulara "Her yıl 5 bin konut, 5 yılda 100 bin konut yapacağım" diye söz verdin. Peki kaçını yaptın?
Daha önemlisi Genel Başkanın Kılıçdaroğlu ile birlikte İstanbul'da AK Partili ilçe belediyelerinin yaptığı bütün kentsel dönüşüm projelerine neden karşı çıktın?
Bu konuda iki çarpıcı örnek anlatacağım... Bugün Türkiye'deki en büyük kentsel dönüşüm projesi İstanbul Esenler'de gerçekleşiyor. Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu yüzlerce kez anlattı; 60 bin konutun dönüştürüldüğü o projeye en çok karşı çıkan, dava açan, durdurulmasını isteyen isim İBB Başkanı İmamoğlu'ydu. Açılan 6 dava reddedildi, 5'i halen sürüyor.
İkinci örnek çok daha vahim... İstanbul Üsküdar'da bir Kirazlıtepe örneği var ki orada olup bitenlere inanmak gerçekten zor. Kılıçdaroğlu, 2019 yılında orayla ilgili aynen şöyle diyordu:
"Üsküdar'da bir yer var, gecekondularla oluşmuş bir yer. Vatandaş gelmiş yıllardır oturmuşlar. Diyorlar ki kentsel dönüşüm yapacağız. Peki bize?.. Size burada yer yok diyorlar... Siz başka yerlere gideceksiniz. Niye? Çünkü buralar boğaz manzaralı..."
Sözü isterseniz projeyi başlatan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen'e bırakalım.
"Projeyi TOKİ, İBB ve biz birlikte yapacaktık. Kılıçdaroğlu 3 kez, İmamoğlu 5 kez geldi. Rantsal dönüşüm dediler, başkalarına verecekler dediler. Sürekli halkı bize karşı kışkırttılar. 5 yıl uğraştık. Yüzlerce dava açtılar. Hâlâ mahkemelerde sürünüyoruz."
Peki, sonra ne oldu?
CHP'lilere rağmen Kirazlıtepe 1. Etap'ta 1900 konut, 200 dükkân bitti ve vatandaşa teslim edildi.
Olayın daha utanç verici boyutu İmamoğlu ile ilgiliydi. O tarihlerde Kılıçdaroğlu, vatandaşa şöyle bir söz veriyordu: "Sizden sadece bir şey istiyorum. İstanbul'u teslim edin, kentsel dönüşüm nasıl olur bütün Türkiye'ye, dünyaya gösterelim."
Peki, gösterdiler mi?
Ne göstermesi, tam tersini yaptılar. Başkan Türkmen anlatıyor:
"Seçimlerden sonra İBB Başkanı İmamoğlu ilk ziyaretini bize yaptı. O bölgede durumu anlattık. 'Aa... Çok güzel projeymiş, bize yanlış anlatmışlar. Ne gerekirse yapalım' dedi. İlk anlaşmamıza göre de altı yapıyı Büyükşehir yapacaktı. İmamoğlu da kabul etti ama sonra hiçbir şey yapmadı. Konutları TOKİ, altyapıyı da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yaptı."
Bugünlerde Kirazlıtepe'de ikinci etap başlıyor. İlginç olan ne biliyor musunuz? Halk artık CHP'lilerin gazına gelmiyor ki dava açan yok.
Hatırlar mısınız Kemal Bey; orada uzakta, Çamlıca Camii'nin eteklerinde bir Kirazlıtepe vardı, onları merak etmediğiniz belli ama bari çok oy aldığınız ve tehl-i kenin eşiğinde olan Kadıköy'ü, Maltepe'yi, Beşiktaş'ı, Bakırköy'ü merak edip sorun:
"Ey İmamoğlu, o makam için uğraşırken onlar için ne yaptın?"