Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Danışmandan itiraf; İmamoğlu kime ‘ahmak’ dedi?

Sesli dinlemek için tıklayınız.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son dönemde o kadar kötü siyasi hamleler yaptı ki, bırakın kendi hanesine artı yazmayı tam tersi başta Meral Akşener olmak üzere olası bütün rakiplerine tarihi bir fırsat sundu.
O fırsatı en iyi kullanan da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu oldu. Önce TV'lere çıkıp bol bol kendisine kurulan siyasi tuzakları anlattı, yetmedi Atatürk'ü anma gecesini bile dans ederek kullandı.
Ama en hesapçı çıkışı, hakkında Yüksek Seçim Kurulu'nun başvurusuyla açılan "ahmak davası"nı bir şova dönüştürerek yaptı.
Doğrusu, "o makama" gitmek için her şeyi araçsallaştırdığı için her yol mübahtı. Bu yüzden gerçeği çarpıtmak konusunda sadece kendisi değil ekibi de boş durmuyor, dava öncesi bir kaset bile hazırladılar.
Peki, olay neydi?
Kısa bir hatırlatma yapalım. İBB Başkanı İmamoğlu, başkan seçildikten birkaç ay sonra Strasbourg'a gidiyor ve Avrupa Konseyi'nde HDP'li belediye başkanlarının görevden alınmalarını da kapsayan şöyle bir konuşma yapıyordu:
"Belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanması ve bir kısmının tutuklanması, özellikle hukuk devleti ilkesini ihlal etmektedir."
Birkaç gün sonra da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu açıklamaya sert tepki gösteriyordu:
"Avrupa Parlamentosu'na gidip Türkiye'yi şikâyet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Bu iş bu kadar bedava değil!"
İşte dava süreci de bu açıklamaya İmamoğlu'nun verdiği cevapla başladı. O konuşmayı baştan sona izlediğinizde göreceksiniz, hiçbir siyasi derinliği olmayan ve ne dediği anlaşılmayan karmakarışık bir konuşma. Yargı ne der bilemem ama o konuşmada YSK'ya açık hakaret var ve şöyle diyor:
"Tam da 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın!"
Gördüğünüz gibi Bakan Soylu'ya değil YSK'ya "ahmak" diyor. Hatta bakanın oraya odaklanmasını istiyor. Zaten bu gerçeği İmamoğlu'nu savunmak için hazırlattığı kasette bizzat "siyasi danışmanı" Necati Özkan da kabul ediyor:
"Fakat 'edenler' yerine 'ettirenler' deseydi örneğin hiçbir şekilde dava açılamazdı. Oradaki ufacık bir kullanım farkından dolayı bu davayı açmış oldular."
Geçmiş olsun... Şaşırmıyorum ama bu tespiti yapan aynı Özkan köşesinde ise bambaşka bir şey yazıyor:
"Bilindiği gibi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendisine 'ahmak' diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sözü iade ettiği için yargılanıyor."
Şimdi bu yalan değil mi? Sonraki yorum çok daha büyük bir yalan:
"Özü itibarıyla, yargı yoluyla İmamoğlu'nun 'siyaset yasaklısı' durumuna getirilmesi..."
El insaf, dava bir kere siyasi değil, hakaret davası. Siyasi ne söylemiş ki dava siyasi olsun. Birileri de bunu Başkan Erdoğan'ın şiir okumasıyla kıyaslıyor ki hiç alakası yok.
Gelelim davanın nasıl sonuçlanacağına. Buna yargı karar verecek. Ama "Ekremcilerin" acelesi var ve ceza almasa hatta ertelense bile onun üzerinden siyaset devşirmek işlerine geliyor.
Böylece İstanbul'a iz bırakacak eser yapmayan, adaylığı da Kılıçdaroğlu tarafından engellenen İmamoğlu'na, "siyasi yasak" algısı üzerinden yeni bir "kahramanın yolculuğu" hikâyesi çıkmış olacak.
Bu konuda şansları da yok değil. Gizli bir el devrede ki garip şeyler oluyor. Mahkemenin hâkimi değişiyor, mahkemenin yeni hâkimi de hiçbir hâkimin yapmaması gereken bir şeyi yapıp düşüncesini açık ediyor:
"Bu sözü kime söylediği belli. Süleyman Soylu'ya söylemiştir. Ben de o şekilde düşünüyorum."
Bu daha adaylık kavgaları, sonrasında çok daha garip şeyler görebiliriz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA