Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Akşener ne yapmaya çalışıyor?

Sesli dinlemek için tıklayınız.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu'nun "Kılıçdaroğlu aday olmazsa masa dağılır" sözleri, en çok İP Genel Başkanı Meral Akşener'in dengesini bozdu.
Akşener, daha önce Gürsel Tekin'in çıkışını fırsata çevirip HDP yükünden kurtulmak istedi ama Kuşoğlu'nun restiyle elini açık etti ve ne yapacağını şaşırdı.
Birkaç gündür Akşener'in yaşadığı şaşkınlığın gölgesinde İyi Parti kulislerini izliyorum. Parti içinde CHP'dekinden çok daha fazla bir huzursuzluk var. Bir kere, İyi Partililer Akşener'in cumhurbaşkanı adayı olmasını istiyor. Onun, "Ben başbakan olacağım" stratejisini yanlış buluyor ve Kılıçdaroğlu'nun bunu fırsata çevirdiğini düşünüyor.
Akşener şimdi geri adım atmaya çalışıyor ama bunu da kamuoyuna açıklayamıyor. Bu yüzden kıvranıp duruyor. Kılıçdaroğlu'nun adaylığına destek verse partisinin oy kaybedeceği ihtimali var; tersini yapıp "Ama yani bu şimdi iyi bir soru olmadı" dese CHP'lilerden zılgıt yiyor.

İYİ PARTİ'DE 'KORAYCILAR' KORKUSU
İşi öyle bir noktaya getirdi ki tıpkı CHP'deki "Ekremciler" gibi parti içinde artık "Koraycılar" diye bir grup ciddi ciddi harekete geçmiş, pusuda bekliyor. Üst yönetime yakın İyi Partili biri şöyle diyor:
"İyi Parti ne merkeze oturdu ne de milliyetçi bir çizgiye. Daha önemlisi eğer Kılıçdaroğlu aday olursa, CHP tabanından bize gelecek oylar gelmeyecek. İyi Parti'nin oyu 9 veya 10'da kalırsa parti içi kavga başlar."
Akşener'ın son dönemde Mansur Yavaş'ı öne çıkarması, İmamoğlu'nu elinin altında tutması, hatta bu hafta içinde DEVA ve Gelecek Parti genel başkanlarıyla görüşecek olması, bu sıkışmayı aşma çabasından başka bir şey değil. Aşacak gibi görünmüyor ama yine de Kılıçdaroğlu'nun ev sahipliği yapacağı 2 Ekim'deki 6'lı masa toplantısına eli güçlü gitmek istiyor.
Ama ne yazık ki Akşener'in oraya eli güçlü gideceğine dair İyi Partililerin bir umudu yok. Hatta öyle umutsuzlar ki, "Masayı dağıtır mı yoksa zaman kazanmaya mı çalışır?" sorumuza İyi Partili biri şu cevabı veriyor:
"İkinci ihtimali daha güçlü görüyorum. Çünkü masayı kim kurduysa o dağıtır, bizimkiler değil."

***


CHP'NİN VESAYETÇİ KODU
6'lı masanın yeni bir vesayet sistemi kuracağını daha önce yazmıştım. Onlara göre, cumhurbaşkanı adayı sembolik olacak, Anayasa'ya göre değil masadakilerin hazırladığı ortak metne göre hareket edecek ve her şeyi 6 masadaki isimlere soracak. Bir anlamda 6'lı masa, Türkiye'nin yeni "vesayet" kurumu olacak.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, son açıklamasıyla bu rolü şimdiden CHP'nin üstlendiğini gösterdi. Eskiden cumhurbaşkanları seçimlerinde sivilleri hep askerler tehdit ederdi.
Yakın siyasi tarihi okuyanlar bilir, 1973'te Orgeneral Faruk Gürler'i cumhurbaşkanı yapmak isteyen askerler açık açık Meclis'i tehdit etmişlerdi: "Gürler cumhurbaşkanı olamazsa Meclis'i kapatırız."
Şimdi Kuşoğlu aynı şeyi 6'ı masaya yapıyor:
"Aday altılı masanın en büyük partisinden olmalı. Karşı çıkarlarsa masa dağılır."
Hani küçük veya büyük parti fark etmez, ortak aday masadan çıkacaktı? O konuşmada vahim bir tehdit daha var: "Kılıçdaroğlu'nun adaylığının masada reddedilmesi Türkiye için ne anlama gelir, bunun iyi değerlendirilmesi lazım. Çalışkan, dürüst, birikimli bir devlet adamı. Buna rağmen olmazsa, Alevi olduğu için reddedildi algısı yerleşecek."
Gördüğünüz gibi CHP bu kez de tersten Alevilik meselesini siyasi bir malzeme yapıyor ve tehdit olarak kullanıyor.
Buna "partili cumhurbaşkanı" formülünün devam edeceğini de eklemek gerekiyor. Çünkü Kılıçdaroğlu, seçilirse en azından iki yıl CHP Genel Başkanlığı'nı bırakmayacak. Herhalde böyle cumhuriyet, demokrasiyle taçlanacak(!).

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA