Şu sıralarda 6'lı masa devrilmek üzere...
İktidar umudu vermek için bir araya gelen "dostlar" şimdi birbirlerinin kirli çamaşırlarını dökme savaşında. Daha ne kadar dökülecek göreceğiz.
Ama ilginç olan, o savaşın bir ayağının da CHP içinde sürmesi... Bunu başlatan da bizzat CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu...
Önceki gün attığı tweet'te aynen şöyle diyor:
"Ya bana katılın ya da önümden çekilin demiştim. Onu da netleştireyim. Kendi yol arkadaşlarıma dedim. 5'li çeteler, bazı sermayedarlar, varlıkçılar, çantacılar bu ülkenin ikinci 100 yılını dizayn etmeye kararlı. Ben ve arkadaşlarım da onlara karşı dimdik durmaya kararlıyız."
Şu "ince" ayrıntıya bakar mısınız? "Solcu"luğunu hatırlayan Kılıçdaroğlu, sermayeye karşı savaş açıyor ama "5'li çete ve bazı sermayedarlar" diyerek Ecevit'i iktidardan düşüren, TÜSİAD'ı ve İstanbul sermayesini ayırıyor. Hatta iç siyaseti dizayn etmek isteyen küreselci ABD sermayesinden hiç söz etmiyor. Sonra üstü kapalı da olsa bazı sermayedarların CHP kurmaylarını bile ele geçirdiğinden söz ediyor:
"Şimdi bazı sermayedarlar, birtakım medya üzerinden, bazı kurmaylarımın beşli çetelerle görüştüğüne dair haberleri devreye sokacakları bilgisi geliyor."
Bunun Türkçe'si şu: CHP kurmaylarından birileri "5'li çete ve bazı sermayedarlarla" iş tutuyor. Bu açıklamadan sonra herkes merak ediyor: Türkiye'nin ikinci yüzyılını dizayn etmek isteyen "5'li çeteyle, bazı sermayedarlarla, çantacılarla" iş tutan CHP kurmayı veya kurmayları kim? Kurmaylar denince de akla MYK üyeleri ve birkaç önemli danışman geliyor.
Müthiş bir iddia... Kılıçdaroğlu bu ismi bir an önce açıklamalı yoksa kurmaylarının yani MYK üyelerinin ve danışmanlarının hepsi zan altında kalacak.

MYK'DA DEĞİŞİM BEKLENTİSİ
Kılıçdaroğlu "üst akla" inanmıyordu ama "Türkiye'yi dizayn edecekler" dediğine göre nihayet CHP'yi de kapsayan ciddi bir tehdidin varlığını kabul ediyor. O zaman o "bazı kurmayları" açıklamalı.
Şimdi CHP'liler "o bazı kurmayların" kim olduğunu birbirine soruyor. Herhalde hepsini korku sarmıştır.
Bu açıklamadan sonra neler olacağını Kılıçdaroğlu'na yakın bir isme sordum. Kısa bir cevap verdi:
"En geç önümüzdeki hafta içinde MYK'da bir değişim olur. O zaman kim olduğunu da görürüz."
Doğrusu Kılıçdaroğlu'nun bu çıkışına şüpheyle bakanlar da var. Şüpheyle bakıyorlar; çünkü ne zaman CHP içinde veya 6'lı masada bir gerilim yaşansa Kılıçdaroğlu sertleştikçe sertleşiyor.
Hatırlayın, başta bürokratlar, öğretmenler, hâkimler ve askerler olmak üzere tehdit etmediği sosyal kesim kalmadı. Bu tehdit siyasetinden, CHP içindeki rakipleri de nasibini aldı.
Anlaşılan bu çıkışıyla da MYK içinde "Kılıçdaroğlu ile kazanamayız" diyenleri sindirmek istiyor.

AKŞENER'İ KİM ATEŞLEDİ?
Peki, bütün bunlar Kılıçdaroğlu'nun önünü açmaya yetecek mi?
6'lı masada yaşananlar da, Meral Akşener'in hamleleri de Kılıçdaroğlu'nun önünün kesileceğini gösteriyor. Bu bir operasyonla mı olur yoksa ikna mı edilir bilemem ama 6'l ı masa çevresinde kirli işler döndüğü çok açık.
Daha düne kadar "Ben başbakan olacağım" diyen Akşener'in fikir değiştirdiğini bizzat İyi Partililer anlatıyor.
Bir İyi Partili şöyle diyor: "Ne oldu, kim ateşledi bilmiyorum ama Akşener ölümüne aday olmak istiyor."
Bu tablo karıştıkça Mansur Yavaş'ı koruyan ve pazarlayanlar ile İmamoğlu'nu havaya sokanlar da ellerini ovuşturuyor.