Madrid'deki NATO Zirvesi'ne Türkiye'nin nasıl damga vurduğunu sonraki tartışmalardan daha iyi anlıyoruz. Sabah akşam, "Türkiye taviz verdi, istediğini alamadı, YPG ve FETÖ'ye terör örgütü denmedi" gibi gerçekleri çarpıtan onlarca şey yazıldı, söylendi.
Oysa gerçek ortadaydı ve Türkiye özellikle de FETÖ'yü NATO belgelerine geçirerek tarihi bir adım atmıştı. Bu adım öylesine önemliydi ki, artık ABD yapımı FETÖ, bizzat ABD'nin patronu olduğu NATO tarafından en azından "mücadele" edilmesi gerek bir örgüt olarak ilan ediliyordu.
İşte burada bir dakika durup yeni bir pencere açalım. NATO'nun Madrid Zirvesi'nde İsveç ve Finlandiya'nın, NATO üyeliği karşılığında Türkiye'ye saldıran terör örgütleriyle mücadele etmeleri kayıt altına aldı. Diyelim ki etmediler, o zaman da Türkiye onların üyeliğine onay vermeyecek.
Mesele bu kadar açık ve net... Burada Türkiye'nin yakaladığı bir başka önemli fırsat daha var: Kayıtlara geçen FETÖ, PKK ve YPG'ye karşı bizzat NATO'nun ne yapacağı...
TÜRK-ATLANTİK GENÇLİK KONSEYİ
Bunu şunun için söylüyorum: NATO'nun Türkiye'de de etkinlikler yapan bir gençlik örgütü var: Türk-Atlantik Gençlik Konseyi... NATO'nun gençlik örgütü YATA'ya bağlı ve NATO gibi küresel bir örgüt. NATO'nun olduğu veya NATO'ya girmek isteyen her ülkede var. Gençleri NATO konsepti ekseninde geleceğe hazırlıyor. Türkiye'de 1954 yılından beri faaliyet gösteren YATA Türkiye (Türk Atlantik Konseyi Derneği) tarafından 15 Temmuz 2006'da kuruldu.
Türkiye'de neler yaptığına geleceğim ama önce Gürcistan'dan bir haber vereyim. Gürcistan henüz NATO'ya girmiş değil ama gençlik örgütü var: YATA Gürcistan... NATO'nun o örgütü ile 6 Nisan 2021 tarihinde Uluslararası Karadeniz Üniversitesi arasında bir işbirliği mutabakatı imzalandı. Bu üniversite kime ait dersiniz? FETÖ'ye... Üniversitenin FETÖ'cü Rektörü Dr. Saffet Bayraktutan'ın imzaladığı mutabakatla staj programları, ortak konferanslar ve eşleştirme etkinlikleri yapılacak.
Peki Gürcistan'da devlet üniversiteleri dururken NATO'nun gençlik örgütü neden FETÖ'cü bir üniversiteyle anlaşma imzalıyor?
Bu durumda İsveç veya Finlandiya'nın bu örgütle mücadele etmesini kayıt altına alan NATO ne yapacak, ilişkisini sürdürecek mi?
Aslında Türkiye'de de benzer bir durum var ve bir hayli manidar. Manidar çünkü görünürde FETÖ yok ama FETÖ'cülere koruma kalkanı olan İyi Parti var.
ESKİ BAŞKANI İYİ PARTİLİ
NATO'nun gençlik örgütü YATA'nın Türkiye ayağı Türk-Atlantik Gençlik Konseyi'nin bugünkü yönetim kurulu başkanı Selin Yılmaz. Yılmaz'ın hangi siyasi partiye yakınlığı var bilmiyorum ama ondan önce aynı görevi yapan Avukat Emir Gürbüz'ün İyi Parti'nin İstanbul milletvekili adaylarından olduğu biliniyor. Daha ilginci, 2018 yılında düzenledikleri "Türkiye'nin NATO'daki yeri" başlıklı panelinde, Gürbüz'le birlikte konuşmacı olan eski yönetim kurulu başkanı Bahadırhan Dinçarslan'ın siyasi tavrı... Dinçarslan'ın bu tavrını da 15 Temmuz darbe girişimi gecesinden öğreniyoruz. O gece Twitter hesabından şöyle bir tweet atmış: "Lütfen bu gerçek deyin, ihtilal oldu deyin."
Sonra bu tweet'ini silse de izi kalmış.
Bütün bunlar tesadüf mü? Tekrar soralım; NATO yönetimi, başkalarına FETÖ ile ilişkisini kesmeyi önerirken kendisi ne yapacak?
Not: Mübarek Kurban Bayramı'nızı kutlar, sağlık, mutluluk ve huzur dolu günler dilerim.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz