Önceki gün Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın davetiyle Doğu Akdeniz'de yapılan Mavi Vatan Tatbikatı için Ankara Etimesgut'tan Aksaz Deniz Üssü'ne doğru yola çıkıyoruz. Önce Dalaman Havaalanı'na, sonra da helikopterle Aksaz Üssü'ne iniyoruz.
Tatbikata, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler, Hava Kuvvetleri Komutanı Hasan Küçükakyüz ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Adnan Özbal da katılıyor. Doğal olarak gözler Kara Kuvvetleri Komutanı Musa Avsever'i arıyor. Orgeneral Arsever'in, Pençe-Kilit Operasyonu nedeniyle katılamadığını öğreniyoruz.
Bir gazeteci olarak ordunun en tepe isimleriyle ilk kez bir deniz tatbikatına katılıyorum.
Heyecan ve merakla bizi tatbikat alanına götürecek "TCG Kemalreis" fırkateynine biniyoruz. Türk-Alman ortak yapımı devasa bir savaş gemisi bu. Aksaz Deniz Üssü'nden Marmaris'in doğusuna doğru yola çıkıyoruz.
O yolculuk sırasında geminin içinde kısa bir tur atınca başım dönüyor. Labirent gibi bir gemi ve alt katlar da bir hayli kalabalık.
Yaklaşık 30 deniz mili açıldıktan sonra tatbikat alanına geliyoruz. İlk hareketi SAS ve SAT komandoları başlatıyor. Çıplak gözle görüldüğü gibi İHA'lar aracılığıyla görüntü önümüzdeki ekranlara da yansıyor. Bugünlerde gündem olan denizdeki bir mayını yok etmek için helikopterden denize atlayan komandolar operasyonu başlatıyor.
En dikkat çekici ve sonucunu heyecanla beklediğimiz şey ise uzakta duran hedef geminin 18 bin feet yükseklikteki bir SİHA tarafından vurulmasıydı. Gemi TAI'nin ürettiği lazer güdümlü akıllı mühimmatla vuruldu. Benzer birkaç operasyon daha izledik. Bu arada zaman zaman gemide görevli komutanlarla da sohbet edip silah ve gemiler hakkında bilgi aldım.
Şunu özellikle söylemem gerekiyor: Konuştuğumuz her komutan, yerli ve milli savunma sanayiinin gelişmesiyle güçlerine güç katıldığını heyecan ve özgüvenle anlatıyor. Türkiye'nin son 10-15 yılda nereden nereye geldiğini anlamak için arada bir işin dününü ve bugününü bilen komutanlarla konuşmakta fayda var.
İçinde bulunduğumuz fırkateynin en üst katında füze rampaları dikkatimi çekiyor. Düne kadar dışarıdan ithal ettiğimiz o füzeler 130 km menzile sahip. Roketsan'ın ürettiği yerli Atmaca füzesinin menzili ise 250 kilometre. Bu füzeler önündeki engeli dolaşarak hedefine ulaşıyor.
Ve geliyoruz tatbikatın son günündeki selamlama geçidine...
Eskiden orduların geçit törenlerine biraz tebessümle bakardım ama Mavi Vatan-2022 tatbikatındaki geçit törenini bambaşka bir duyguyla izledim. Bunda kuşkusuz Irak, Suriye, Afganistan ve Ukrayna'da yaşanan acıların katkısı büyük.
Ayrıca tatbikata katılan deniz ve hava unsurlarının selamlama töreni gerçekten görülmeye değerdi. Bando takımının askeri marşları çalmasıyla başlayan selamlama töreni, bir kere görsel açıdan çok etkileyiciydi.
Açık denizde ip gibi arka arkaya dizilmiş 8 fırkateyn, üç korvet, 16 hücumbot, üç denizaltı, üç deniz karakol uçağı, altı helikopter ve üç F-16 uçağının komuta kademesinin bulunduğu sancak gemisinin önünde geçerken oluşturduğu görüntü ise muhteşemdi. Bunlar sadece tatbikata katılan toplam 122 gemi ve 41 hava aracının küçük bir bölümüydü.
Gemilerdeki subay ve askerlerin sancak gemisinin önünde geçerken "Çımariva" denilen selamlamaları da görülmeye değerdi. Törenler bittikten sonra fırkateyndeki subay odasında kısa da olsa gemideki komutanlarla sohbet ettik.
Ordu ile ilgili şu tespitin altını çizmeliyim. Artık karşımızda sivil alana müdahaleyi kendinde hak gören değil, işini en iyi biçimde yapmaya çalışan bir subaylar topluluğu var. Bugün onlar sadece Suriye'de, Irak'ta terörle canı pahasına mücadele etmiyor, aynı zamanda dünyanın 19 ülkesinde Türkiye adına tarihi bir görev yapıyor. Sağlık çalışanları gibi Silahlı Kuvvetlerimizin de kıymetini bilmeliyiz.
Tatbikat sonrası gece Ankara'ya indiğimizde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın Pençe-Kilit Operasyonu'nun karargâhına gitmesi de bunu göstermiyor mu?