Türkiye'de hâlâ darbe ihtimali konuşuluyor ve tartışılıyorsa darbecilerin ıslah olmadığı çok açık. Özellikle de sivil darbeseverlerin... Onlar her fırsatta, bir yolunu bulup darbe imasında bulunuyor. Kimi Canan Kaftancıoğlu gibi "seçimle veya başka bir yolla" diyerek, kimi de Ragıp Zarakol gibi rahmetli Menderes'in sonunu hatırlatarak yapıyor...
Bunu eski genelkurmay başkanı İlker Başbuğ gibi askerler de yapıyor ama arada bir.
Bütün bunları da, 12 Eylül'ün ceberut darbecileri yargılanıp rütbeleri söküldüğü halde, 15 Temmuz gibi tarihin en sinsi darbe girişimini destansı bir direnişle durduran halka rağmen yapıyorlar. Hiç akıllandıkları yok.
Şimdi bu fotoğrafa yeni ve anlamlı bir görüntü daha eklendi: 28 Şubat'ın dokunulmaz generallerinin rütbeleri söküldü.
Şu isimleri ibret alınsın diye tek tek yazıyorum:
Emekli orgeneraller Çevik Bir, Çetin Doğan, Fevzi Türkeri, Ahmet Çörekçi, İlhan Kılıç, emekli korgeneraller Çetin Saner, Yıldırım Türker, Vural Avar, emekli koramiral Aydan Erol, emekli tümgeneraller Erol Özkasnak, Cevat Temel Özkaynak, Kenan Deniz ve emekli tuğgeneral İdris Koralp...
Dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Harekât Başkanı Korgeneral Hakkı Kılınç'ın rütbesinin sökülmesi için de İçişleri Bakanlığı'na yazı gönderildi.
SÖZDE DEĞİL ÖZDE DEVRİM
Çok değil, AK Parti'nin iktidara geldiği ilk yıllarda bile bunu hayal etmek mümkün değildi. O ceberut generallerin Milli Güvenlik Kurulu toplantılarını; yargıçları, gazetecileri ve sivil toplum örgütlerini toplayıp seçilmiş iktidara ayar vermeye çalışan "sözde değil özde" cumhurbaşkanı isteyen genelkurmay başkanını; düzenlenen brifingleri tarihin çöp sepetine atan bu adımların "devrim" olduğunu düşünmek hiç de abartı değil.
Devrim diyorum ama aslında dünyada örneği az olan, uçlara savrulmadan demokrasi içinde toplum ile devleti barıştıran ve kurumları normalleştiren bir hareket bu... Bugünün ordusuyla dünü bir kıyaslayın... Bunu da "sağcı" diye etiketlenen muhafazakâr-demokrat AK Parti ve lideri Başkan Erdoğan başardı.
Peki, yıllardır darbelere karşı olduğunu söyleyen, eski yaklaşımla sağcı veya solcu siyasi aktörler ne yaptı?
MUHALEFET VE DARBELER
Bugün büyük çoğunluğu "Erdoğan düşmanlığı" dışında hiçbir ortak yanı olmayan muhalefet cephesine sıralanmış bu siyasi aktörlerin hepsi suspus olmuş durumda. Buna eski tüfek veya yeni nesil seküler darbesever sosyalistler dahil.
Bunların arasında 28 Şubatçılar için gözyaşı dökenler bile var. Ama en vahim, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'cü darbecilere sahip çıkması. Kılıçdaroğlu ve partisi CHP, önlerine FETÖ'ye karşı bir mücadele konsepti koymadıkları gibi, iktidara geldiklerinde yargı kararı falan dinlemeden bütün KHK'lıları geri döndüreceği sözünü veriyor. İP Genel Başkanı Meral Akşener de farklı değil.
Ne hazin bir tablo, "diktatör" diye suçladıkları siyasi lider "Bin yıl sürecek" hayali kuran 28 Şubatçıları yargılatıp rütbelerini söktürürken, toplum 15 Temmuz darbe girişimine karşı destansı bir direniş sağlarken "darbelere karşı" olduğunu söyleyen sağlı sollu muhalefet aktörleri açık açık darbeci FETÖ'ye sahip çıkıyor.
Bundan daha utanç verici ne olabilir?