Başkan Erdoğan ile ABD Başkanı Biden'ın Brüksel'de yapacakları görüşme öncesi bir araya gelmelerini bazı Batılı yayın organları bilinçli bir biçimde bir fotoğraf karesine indirgediler. Doğrusu bu hiç şaşırtmadı
Oysa gerçek tam tersiydi ve ABD Başkanı Biden, deyim yerindeyse Başkan Erdoğan'ın "ayağına" gelmiş, elini sıkmıştı. Bu da iyi bir başlangıçtı.
Ancak bu fotoğrafı sadece dış basın değil, Cumhuriyet ve Odatv gibi iç basın da kullandı. Hem de onların gözüyle... Utanç duyacaklarını sanmıyorum ama daha vahim olan bu "kötücül" yaklaşımı muhalefetin de paylaşması.
'AFGANİSTAN'DA NE İŞİMİZ VAR?'
Ortada NATO tarihinin en önemli toplantısında bölgesel etkinliğiyle ilgi odağı olan, ABD'yle gerilen ilişkileri koparmadan diyalogla sürdüren bir Türkiye varken, ne yazık ki muhalefetin gündeminde ya o fotoğraf karesini ya "hamdolsun" sözlerini ya da "Afganistan'da ne işimiz var?" yaklaşımını görüyoruz.
Hiç değişmeyen bir muhalefet aklı bu... Hatırlayın, daha önce "Suriye'de ne işimiz var?" diye yola çıkmışlardı.
Sonra Akdeniz, Libya ve Karabağ için de aynı şeyler söylendi. Arada, "Katar'da üs kurmanın veya Somali'de asker bulundurmanın ne anlamı var?" diyenler oldu.
Şimdi aynı şeyi Afganistan meselesiyle ilgili yapıyorlar. Dünyanın, büyük oranda Rusya ve ABD'nin müdahaleleriyle kangrene dönüşen bir Afganistan sorunu var. Onlar Afganistan'a bir sıçrama tahtası olarak baktıkları için de çözüm diye bir dertleri yoktu. Bu nedenle öyle bir hâle getirdiler ki şimdi kimse işin içinden çıkamıyor. Oysa Türkiye, tarihsel bağı ve bölgesel ilişkileri nedeniyle Afganistan'a kayıtsız kalamaz, kalmamalı da.
Ancak zor da olsa çözüm üretebilecek tek ülkenin de Pakistan'la birlikte Türkiye olduğu bir gerçek.
Diğer muhalefet partilerinin nasıl yaklaştığını bilmiyorum ama CHP buna da karşı çıkıyor. Sabahtan akşama kadar yine aynı şeyi tekrar ediyor: "Afganistan'da ne işimiz var?"
CHP'nin bakışını eski CHP Genel Başkan Yardımcılarından Faruk Loğoğlu özetledi:
"Afganistan hükümeti ile Taliban arasındaki çatışmaya Türkiye'nin taraf olması, Suriye'de yapılan hatanın daha vahim sonuçlara yol açacak şekilde tekrarlanması anlamına gelecektir."
'TÜRKİYE, AFGANİSTAN'I YALNIZ BIRAKMAMALIDIR'
Muhalefetin tehlikeye dikkat çekmesi, uyarması elbette gerekli ve önemlidir. Ancak bu ezber üzerinden yapılmamalı. Bu konuda en çarpıcı yaklaşımı Sedat Ergin'e konuşan CHP'nin duayen isimlerinden eski Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin ortaya koydu:
"Ben Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afganistan'da görev yapmasından yanayım. TSK'nın Afganistan'a katkı yapmasının büyük yararı olacağına inanıyorum. Türkiye, Afganistan'ı yalnız bırakmamalıdır."
Kuşkusuz Çetin de bu görevin kolay olmadığını, riskinin yüksek olduğunu biliyor ama vazgeçilmemesi gerektiğini de söylüyor:
"Ben belirli koşulların karşılanması halinde bu görevi en iyi yapabilecek ülkenin Türkiye olduğunu ve TSK'nın da bu görevde çok başarılı olacağını düşünüyorum."
'CHP'NİN POLİTİKA ÜRETECEK MUTFAĞI YOK'
İki CHP'li ve iki farklı yaklaşım...
Peki, bu fikir çeşitliliği mi yoksa siyasetsizlik mi?
Cevabı yine bir CHP'liye, eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na bırakalım:
"Ekonomide ne yapmak lazım, terörde ne yapmak lazım, dış politikada ne yapmak lazım, CHP bunları bilmiyor. Bu partinin politika üretecek bir mutfağı yok. Mutfak olmadan, aklın ve bilimin rehberliğinde bilenlere sormadan, arama konferansları yapmadan, halka gitmeden çözüm üretemezsiniz."
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz