Pazar günü Afyonkarahisar'ın Sinanpaşa ilçesine bağlı 2 bin 300 nüfuslu Güney beldesinde seçim yapıldı. Aslında küçük bir beldeydi ve genel seçim açısından bir ölçü olması da düşünülmezdi. Ancak erken seçim havasına giren muhalefet, bu seçimlere öyle bir misyon yükledi ki, seçimlere bir hafta kala çıkan haberlere inanamadım. Cumhuriyet'ten Sözcü'ye, sol sitelerden utangaç muhafazakâr yayınlara her yerde o küçük beldenin haberleri vardı.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, kendisine yakın bir gazetenin iç sayfa manşetinde şöyle sesleniyordu:
"İlk dersi Güney'den alacaklar..."
CHP'liler de farklı değildi. Pandemi koşullarını fırsat bilip felaket tellallığı yapan CHP'nin belediye başkan adayı Faruk Özkan, işi bir adım ileri götürüp o küçük beldeden "küresel dostlara" bile selam yolluyordu:
"Burada seçimi AK Parti dışında birisi kazanırsa, ABD Başkanı Joe Biden Türkiye'deki Güney kasabası nerede diye haritaya bakacak. Almanya'daki Angela Merkel, İngiltere'deki Boris Johnson haritaya bakacak."
"Eee... Sonra ne olacak?" sorusunun bir cevabı yoktu ama Biden'ın verdiği mesaj hedefine ulaşmış ki, CHP'li küçük bir belde başkan adayı bile o mesajı bir "araç" olarak kullanıyordu. Bir belde seçimi üzerine bu kadar büyük laflar edilmesi gerçekten ilginç. İlk başta, herhalde muhalefet kazanacak ki bu seçimleri iktidara karşı bir sıçrama tahtası olarak kullanacak diye düşündüm.
Biraz araştırınca gerçeğin böyle olmadığını gördüm. Muhalefetin hiç şansı yoktu
Peki, muhalefet nasıl böyle toptan öngörüsüz olabilirdi?
İşte Türkiye'nin temel sorunu da buydu... Türkiye çok net biçimde bir muhalefet sendromu yaşadığı için o muhalefet partileri bazen "küresel dostlara" bazen de "yılanlara" sarılıyordu. Bu nedenle erken seçim öngörüleri de kendi talepleri değildi.
Bunun en çarpıcı örneği, Afyonkarahisar'ın Güney beldesinde yaşandı. Belde seçimlerinde 8 parti adayı yarıştı. Seçmen sayısı 1830, bunun 1704'ü sandık başına gitti. Kullanılan oylardan 103'ü geçersiz sayılırken, 126 kişi ise oy kullanmadı.
CUMHUR İTTİFAKI'NIN ZAFERİ
Partilere göre oy dağılımı şöyle oldu:
AK Parti 1021, Büyük Birlik Partisi (BBP) 504, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 29, İYİ Parti 23, Gelecek Partisi 17, Yeniden Refah Partisi 7, Saadet Partisi 4, Türkiye Komünist Partisi (TKP) 1.
Tabloya seçim öncesi muhalefetin bakış açısıyla bakarsak iktidar-Cumhur İttifakı ve destekçisi BBP açısından gerçek bir "zafer" söz konusu. Muhalefet ise deyim yerindeyse ağır bir tokat yedi. Böylece buradan "erken seçimi" zorlamaya kalkma hayali de suya düştü.
EN ÖNGÖRÜSÜZ PARTİ
Gelelim bu seçimin en öngörüsüz partisine... Bu konuda birinciliği Gelecek Partisi kimselere bırakmamış. Sadece Davutoğlu değil "nedense" partisi de o seçimleri kazanacaklarına öyle inanmışlar ki, yapmadıkları şey kalmamış... Ne yaptıklarını ve sonucu AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan anlattı:
"Kamp kurdu! Sosyal medyada kampanyalar yaptı! Afili videolar çekti! Miting yaptı! 'Gelecek rüzgârı esiyor' dedi, aldığı oy 17! Kendi teşkilatı bile oy vermemiş!"
TKP'nin aldığı 1 oy dahil muhalefetin toplam oyu ise sadece 81. Doğal olarak eski Bakan Veysel Eroğlu da meydan okudu:
"Muhalefet partileri erken seçim için uğraşıyorlar. Buradaki seçim de bir denemeydi. Erken seçim falan yok. 2023'te gümbür gümbür seçim yapılacak. Halep oradaysa arşın burada."
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz