Tartışmalı CHP Kurultayı'ndan sonra Parti Meclisi içinden yeni MYK üyeleri de seçildi. Yeni isimler arasında iki isim öne çıkıyor; Selin Sayek Böke ve Yüksel Taşkın...
İkisiyle de ilgili CHP kulislerinde ilginç şeyler söyleniyor. Birincisi iki isim de klasik CHP'li değil ve CHP örgütleriyle güçlü bağları yok. Buna rağmen ikisi de CHP'nin güçlü olduğu İstanbul ve İzmir adına MYK'da olacaklar. CHP kulislerinde şu kıyaslama yapılıyor: Partinin çocuğu olarak bilinen Yunus Emre en yüksek oyu almasına rağmen MYK'ya giremiyor ama tartışmalı Taşkın girebiliyor.
Selin Sayek Böke'nin MYK'ya alınması ve genel sekreter yapılması ise en başta parti içinde "Sol Blok"ta birlikte olduğu arkadaşlarını şaşırtmış... Şaşırtmış çünkü Böke ile uzun zamandır parti içinde birlikte hareket ediyorlar. Aralarında İlhan Cihaner, Fikri Sağlar, Necati Yılmaz, Ali Özcan ve Metin Lütfü Baydar gibi kelli felli CHP'liler var. Onlara atfedilen bir anekdot kulislerde çok konuşuluyor. Bu grup bir toplantı yaparken, Selin Sayek Böke söz alır ve ilginç bir öneri getirir:
"Arkadaşlar parti içinde iddiası olan bir grubuz. Bu grup arasında, gevşek Protestan nikahı değil Katolik nikahı olmalı. Ve bundan sonra kimse gruba danışmadan bir karar almamalı."
Bazıları marjinal örgüt mantığı dese de hoşlarına gitmiş ve itiraz eden de olmamış. Ne zamana kadar? Son kurultaya kadar... O kurultayda Böke'nin, kendi önerdiği Katolik nikahı bozup arkadaşlarına haber vermeden, Kılıçdaroğlu ile anlaşması yol arkadaşlarını hem şaşırtmış hem de hayal kırıklığı yaşatmış. Ama en derin hayal kırıklığını hiç kuşkusuz topladığı imzaların zorla geri alınmasıyla aday olamayan İlhan Cihaner yaşamış.
Şimdi hepsi Böke'nin kendilerini neden sattığını ve Katolik nikahını hangi gücün baskısıyla bozduğunu araştırıyor. Her şey ortada neyi araştırıyorlar ki...
CHP üçüz bekliyor
İçinde yaşadığımız şu 2020 yılında ne var bilmiyorum ama tıpkı felaketler gibi bu yıl, siyasette de derin sarsıntılar yaşanıyor. Kitle partilerinden kopmalar yaşanıyor, arka arkaya yine partiler kuruluyor.
Sadece son 9 ayda kurulan parti sayısı 11. Adeta parti kurma mevsimi gibi bir dönemden geçiyoruz. AK Parti iki partiyle sırasını savmış gibi.
Şimdi sıra, ana muhalefet partisi CHP'de... CHP'de ilk çıkışın nereye yöneleceğini, Muharrem İnce'nin bugün yapacağı açıklamayla göreceğiz. Parti kurmasa bile partileşmeye giden bir hareket için yola çıkacağının işaretlerini verecek. Yanına kimleri aldığından daha önemlisi ise nasıl bir siyasi rota izleyeceğidir. Bu konuda ciddi soru işaretleri var.
Benzer bir hazırlık Mustafa Sarıgül cephesinde de görülüyor. Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına geçmesiyle kurduğu Türkiye Değişim Hareketi'ni partileşmeden durduran Sarıgül'ün yeniden harekete geçtiği ve parti kuracağı konuşuluyor.
Daha önce de yazdım, sırada bugünkü CHP'nin rotasından çıkartıldığını söyleyen, Kılıçdaroğlu'nu da İnce'yi de siyaset üretmemekle eleştiren ama büyük çoğunluğu da partiden uzaklaştırılan veya ihraç edilen eski Baykalcılar var. Onlar şimdi kendilerini "eski Baykalcı" değil, "Yerli ve Milli CHP'liler" olarak niteliyor. Onların partileşme ihtimalleri belki ilk ikisinden daha fazla, çünkü terör ve dış politika konularında CHP'ye ciddi eleştiri getiriyorlar.
Şurası çok net; üç ekibin de CHP'de var olma şansı yok. Bu yüzden CHP cenahında da yeni partiler ihtimali yüksek. Hatta CHP bir değil 3 partiye hamile görünüyor. Bunlar arasında hangisi düşük olur hangisi nur topu gibi doğar onu da yakında göreceğiz.