CHP'nin neden tek başına iktidar olamadığı sorusuna 50 farklı cevap verilebilir ve hepsi de doğru çıkar. Çünkü halktan beslenmeyen CHP aklı, halkı kazanıp iktidar olmayı değil halkla didişip muhalefette kalmayı tercih ediyor. Bundan da hoşlanıyor...
Öyle olmasaydı, Kılıçdaroğlu sahneye çıkıp tarihin görebileceği en büyük halk direnişini itibarsızlaştıran "kontrollü darbe" der, FETÖ'ye selam yollar mıydı?
Öyle olmasaydı, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, durup dururken yerel seçimdeki başarıyı gölgeleyerek dilaltı darbeciliğini, "erken seçimle veya başka bir şekilde..." diyerek açık eder miydi?
Siyasetteki bu seviyeyi CHP'de çok daha aşağı çekenler de var. Cumhurbaşkanı'na hakaret edenler, küresel güç odaklarına selam yollayanlar, Hafter gibi bir darbeciyi "seküler" diye destekleyenler gibi.
Şimdi buna, "milli teknoloji" ile SİHA ve İHA üretenleri itibarsızlaştırmak için iftira atanlarla susanlar da eklendi.
İşin başını da CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve susarak kirli sürece destek veren Ekrem İmamoğlu çekiyor. Tartışma daha seçim sürecinde Ağbaba'nın attığı şu tweetle başladı:
"Selçuk Bayraktar'ın mütevelli başkanı olduğu T3 Vakfı'na İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce 41.1 milyon destek verilmiş..."
İddia ortaya atıldığı andan itibaren hem Selçuk Bayraktar, hem de T3 Vakfı tarafından yalanlandı ancak tartışma bitmedi. Bitmedi çünkü işin kolayına kaçan CHP'li aktörler, "damat" üzerinden algı operasyonu yapmanın siyaset olduğunu düşünüyordu. Oysa iddia doğru olmadığı gibi, saldırdıkları alan da Türkiye'yi ABD ve İsrail'e mahkum etmekten kurtaran "milli ve yerli" teknoloji hamlesiydi. Her vesileyle buna karşı çıkan CHP bir kez daha, büyük çoğunluğun sahiplendiği duvara toslayacaktı.
Üstelik bunu yapanlardan biri de gerçeği bildiği halde susan İBB Başkanı "yeni nesil siyasetçi" Ekrem İmamoğlu'ydu.
Bayraktar, İmamoğlu'nun seçim öncesi sessiz kaldığını belirterek şöyle diyordu:
"Biz hayatımızı koymuşuz, vakfetmişiz adeta İHA-SİHA için. Ben para verdim, emek verdim. Paranın da kıymeti yok ki. Ruhunu koymuşsun bu işe, bu çocuklar da koymuş. Sen tutuyorsun, oturduğun yerden kirli siyasetine alet etmeye kalkıyorsun. Biz de bunun üzerine çağrıda bulunduk. Eğer bir suç varsa, madem partilerinin CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı, 'bu kadar paralar vakfa verildi' diyor. Bu İBB ile beraber yapılıyor. İmamoğlu'na çağrıda bulundum, bu iftira. Lütfen bu iddiaları tekzip edin."
Ne yazık ki İmamoğlu sustu ve sonunda olan oldu. T3 Vakfı, İBB ile çocukların eğitimi için ortaklaşa yaptıkları çalışmayı sonlandırdı. İmamoğlu'ndan hala bir cevap yok.
Bir kez daha soralım, İmamoğlu neden susuyor? İBB, T3 Vakfı'na 41.1 milyon TL destek verdi mi vermedi mi? Bayraktar ve T3 Vakfı, Ağbaba'nın iddiasının iftira ve yalan olduğunu belgeleriyle ortaya koydu. Olay mahkemeye de taşındı. Aslında İBB'nin kayıtları elinizde olay bu noktalara varmadan da halledilebilirdi. Acaba korona günlerinde algı ne kadar sürerse o kadar iyi diye mi düşünüyorsunuz?
Anlaşılan CHP'nin makus talihi değişmeyecek. Böyle giderse CHP bir kez daha tarihe "milli ve yerli" teknoloji hamlesine karşı çıkan parti olarak geçecek... Tıpkı Nuri Demirağ ve Vecihi Hürkuş olayında olduğu gibi...