Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Bu operasyon değil de nedir?

Önceki akşam Türkiye tıpkı Ağustos 2018'deki gibi Londra merkezli yeni bir küresel dolar saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Teknik ayrıntıya girmeden olayı şöyle özetleyelim; Ellerinde Türk parası yokken, varmış gibi dolar almaya kalktılar. Böylece doların yükselmesine yol açtılar.
Bu çok net bir küresel operasyondu. Zamanlaması da manidardı çünkü aynı gün Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, uluslararası yatırımcılarla telekonferans yöntemiyle bir toplantı yapmış ve olumlu mesajlar vermişti.
Merkez Bankası döviz rezervlerinin yeterli olduğunu, bankalar ve özel sektör borçlarının rahatlıkla çevrilebileceğini söyleyen Bakan Albayrak, Türkiye'nin korona salgınıyla ilgili başta Batılı ülkeler olmak üzere 57 ülkeye tıbbi yardımda bulunduğunu belirtiyor ve şöyle diyordu:
"Türkiye bir kez daha Batı ülkelerinin güvenilir bir ortağı olduğunu kanıtlamıştır. Bazı Batı basın organlarının iddia ettiğinin aksine Türkiye dosttur, düşman değildir. Türkiye stratejik konumuyla dünyanın en önemli enerji kaynaklarına yakınlığı, rekabetçi işgücü ve gelişmiş sanayisiyle bu değişimden en fazla yararlanacak ülkelerin başında gelecektir"
Bu çıkışın etkisini azaltmak ve korona sürecindeki başarıyı gölgelemek için Londra'da düğmeye basılmasıyla içeride garip bir biçimde "darbe" ve "Saray rejimi yıkılacak" tartışması başlatılması tesadüf değildi.
Şimdi daha iyi anlaşılıyor, CHP'li siyasi aktörler durduk yerde o çıkışları yapmadı. Bir hesapları varmış.
Son dönemde hep böyle oldu zaten.
Hatırlayın, FETÖ, ne zaman operasyon yapmaya kalksa, öncesinde ya Kemal Kılıçdaroğlu, ya Gürsel Tekin veya Batı eksenli biri sahneye çıkıyor ve meydan okuyordu:
"Öyle şeyler olacak ki yer yerinden oynayacak, bu hükümet gidecek" Şimdi o görevi Özgür Özel ve Canan Kaftancıoğlu üstlenmiş durumda.
Oysa Türkiye'nin, Batı'da ve dünyadaki imajı her zamankinden çok daha iyiydi ve korona salgınının yol açması beklenen ekonomik kriz sürecini gelişmekte olan ülkeler arasında en az hasarla atlatacağı öngörülüyordu.
Küresel bankalarda çalışan bir dostuma, Londra merkezli son saldırıyı sordum. Şöyle değerlendirdi:
"Büyük devletlerin bile sarsıldığı bu dönemde gelişmekte olan Türkiye, petrol fiyatlarının düşmesi, enflasyonun kontrol altına alınması ve Türk bonolarının ilgi görmesiyle diğer ülkelere göre daha iyi bir durumda. Birileri bundan rahatsız oldu ki operasyon yaptı."
Küresel baronlarla, darbe çığırtkanlığı yapanlar bir kez daha suçüstü yakalandı.

***

Guardian'ın yalan haberi
Londra'da Türkiye'ye yönelik kur saldırısına paralel bir operasyon daha devreye sokuldu. Operasyonun merkezinde ise Guardian gazetesi vardı. Solcu Guardian, insanlığı tehdit eden korona salgını günlerinde, işi gücü bırakmış Türkiye'nin gönderdiği tıbbi yardımlarla uğraşıyor.
Şu habere bakın; "Türkiye'nin gönderdiği 400 bin önlük (koruma tulum) İngiliz standartlarına uymadığı için geri gönderilebilir."
Haber başlığı böyle olunca doğal olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin İngiltere'ye gönderdiği hibe tıbbi yardımlar anlaşılıyor. Tabi haberin içinde "ticari" bir boyuttan da söz ediliyor ama o es geçiliyor. Çünkü amaç; Türkiye'nin yardımseverliğini itibarsızlaştırmak.
Gerçeği öğrenmek için hem Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran'la hem de Kızılay Başkanı Dr. Kerim Kınık'la konuştum.
Söyledikleri şu; Devletin ve Kızılay'ın hibe olarak gönderdiklerinde bir sorun yok. Hatta teşekkür mektupları gönderildi. Ancak, İngiliz hükümeti bu arada özel bir şirketle 400 bin önlük almak için anlaşmış ama şirket bunu yerine getirememiş.
Olan bu...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA