Siyasette sadece AK Parti çevresinde değil CHP çevresinde de ciddi bir hareketlilik var. Klasik CHP'liler, ulusalcı Kemalistler, Kılıçdaroğlu'nun FETÖ çevresiyle ilişkisinden ve HDP aşkından bir hayli rahatsızlar. Bu rahatsızlık siyasi bir yol ayrımına dönüşür mü henüz belli değil. Ancak, Muharrem İnce'ye yönelik Sözcü gazetesi üzerinden başlatılan itibarsızlaştırma projesi ve Yılmaz Ateş'in kendisini de katarak, "Partimizi FETÖ'ye teslim ettik" açıklamasının ihraçla sonuçlanması çok şeye gebe.
Her an her şey olabilir. CHP kaynıyor. CHP'li siyasi aktörlerin AK Parti içinden çıkıp partileşen "AKP'lileri" büyük bir iştahla gündemde tutmaları hayra alamet değil. Bunun amacı belli; içerideki kaynamayı durdurmak.
Bunun başarılı olup olmayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz ama CHP'nin yayın organı olarak bilinen Halk TV'de olup bitenler yeni bir fırtınanın işaret fişeği olarak yorumlanıyor. Halk TV, Deniz Baykal'ın kurduğu ve sahip olduğu bir televizyon. Şanlıurfa Milletvekili ve CHP'nin Baykal döneminde saymanı olan Mahmut Yıldız'ın ciddi emek vererek kurduğu söylenen bu televizyonun 2 milyon dolara satıldığı konuşuluyor.
Bu durumun CHP içindeki kaynamayla da yakından ilişkili olduğu söyleniyor. Söyleniyor çünkü alan isimle, parayı veren ismin CHP'yle ilişkileri bir hayli ilginç.
Halk TV'yi aldığı söylenen isim İstanbul Silivri'deki CHP yöneticilerinden Doruk Bulut. Bulut'un, geçen dönemin CHP'li Belediye Başkanı Özcan Işıklar'la akraba olduğu ve onun başkan vekilliğini yaptığı biliniyor. Ama o, aynı zamanda Muharrem İnce'yle de siyasi akraba hatta onun Cumhurbaşkanı adaylığı sırasında toplanan paraları yönettiği söyleniyor.
Tabi ilginçlik burada bitmiyor. İşin finansörü olan bir işadamı var; Cafer Mahiroğlu. Klasik bir CHP'li olan Mahiroğlu'nun CHP'deki ilişkileri de bir hayli ilginç. Aslen Sivaslı, İngiltere'de mağazalar zinciri var ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Londra'ya her gittiğinde onun evinde kaldığı söyleniyor. Bu kişi aynı zamanda Muharrem İnce'ye de yakın ki onun İstanbul'daki en yakın adamlarından Doruk Bulut'a Halk TV'yi emanet etmiş...
Bu noktada bütün bu söylenenleri ters yüz eden bir not düşelim; Bu işlerin içinde olduğunu düşündüğüm bir CHP'li şöyle diyordu:
"Söylenen bu isimlerin hiçbiri kağıt üzerinde yok. Herkes ters köşe olabilir"
Halk TV'nin satışıyla ilgili medyaya yansıyan fotoğraf bu... Ama arka planda çok daha ilginç bir noktadan söz ediliyor. Halk TV'yi satın aldığı söylenen Doruk Bulut'un sık sık Londra'ya gittiği ve en son İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun çok tartışılan Londra gezisi sırasında da orada olduğu söyleniyor. Bu da CHP'lilerde şüphe uyandırıyor. Acaba Bulut'un Londra gezisinin İmamoğlu'nun gezisiyle aynı zamana denk düşmesi tesadüf mü yoksa farklı bir stratejinin parçası mı? Şimdi CHP kulislerinde en çok bu konuşuluyor ve merak ediliyor.
Bir CHP'li bu fotoğrafı anlatıp şöyle diyor:
"Bu kadar tesadüfü benim aklım almıyor. Halk TV'yi Muharrem İnce'ye yakın birileri alıyor. İnce'yi medya aracılığıyla itibarsızlaştıran CHP Genel Başkanı Kemal Bey, Londra'ya gittiğinde Halk TV'yi satın aldığı söylenen o adamın evinde kalıyor. Ve Ekrem İmamoğlu'yla Halk TV'yi satın alan ve İnce'ye yakın olan Bulut da aynı günlerde Londra'da bulunuyor. Bu ilişkiler normal mi yoksa ben mi şüpheci yaklaşıyorum? Şeffaflık isteyenler önce bunu açıklamalı."