Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

CHP, Marshall yardımı ve uçak fabrikası

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, zaman zaman tarihe atıf yaparak büyük laflar ediyor ama çoğu da yanlış çıkıyor. En son diline Türkiye'nin 40'lı yıllarda yaptığı uçak fabrikalarını ve ABD'nin Marshall yardımlarını dolamış durumda.
Bunu da kendisi dışında kimse bilmiyormuş gibi bir havada söylüyor:
"İçinizden kaçı biliyor acaba Türkiye'nin 1940'lı yıllarda uçak ihraç ettiğini ya da Eskişehir'de uçak fabrikası kurulduğunu içinizden kaçı biliyor? 1940'lı yıllarda dünyada uçak üreten 5 ülkeden biriydik."
Sonra da şöyle bir sonuç çıkartıyor;
"Ne zaman ki Marshall yardımları başladı, dediler ki sizin uçak üretmenize gerek yok. Size bedava vereceğiz..."
Söyledikleri yanlış değil ama çok önemli bir doğruyu saklıyor. O uçak fabrikalarını kim kapattı ve Marshall yardımları kimin zamanında başladı? Buna cevap vermiyor. Bilinçli bir tavırla o sorunun cevabını es geçiyor.
Özellikle de Türkiye ile ABD arasında imzalanan askeri anlaşmalara hiç değinmiyor.
Neden biliyor musunuz? Daha önce de yazdım, o anlaşmaların, Marshall yardımlarının altında CHP Genel Başkanı İsmet İnönü'nün imzası veya iradesi var da ondan saklıyor.
Uçak fabrikasını kuran Nuri Demirağ'ın fabrikaları da onun döneminde engellendi ve iflasa sürüklendi. Bütün bunları söylemeyerek DP dönemine mal etmeye çalışıyor ama doğru değil, Aslında DP döneminde de aynı şeyler oldu ama ilk adımı atan ve bağlayıcı anlaşmaları yapan bizzat İnönü'ydü.
Kılıçdaroğlu bunu bilerek gizlese de gerçeği toplum biliyor. En başta da Kemalistler... O Kemalistler şu sıralar pek konuşmuyorlar ama kitapları ortada duruyor. Uğur Mumcu, "İkili Anlaşmaların İçyüzü" kitabının yazarı Haydar Tunçkanat, "Oltadaki Balık Türkiye" kitabının yazarı M. Emin Değer bu konularda çok şey yazdı.
Değer bu sürecin nasıl başladığını çok net anlatıyor: "Türkiye'nin Truman Doktrini kapsamına girmesinden önce ABD'nin Türkiye'ye Ortadoğu'da bir ileri karakol olarak kullanma hazırlıkları, peş peşe imzalanan anlaşmalarla başlamıştır."
Türkiye ile ABD arasında 1943'ten 1947'ye kadar çok sayıda anlaşma imzalandı.
Bakın Değer ne yazıyor:
"Ne yazık ki Türkiye, ABD'nin çıkarları için kullanıldığının ayrındına varamadığı gibi, 1947 Anlaşması'nın getireceği sorunları düşünmeden, yeni emperyalizmin en büyük tuzaklarından birine, Truman Doktrini'ne 'beni de al, beni de' diye koşarak girmiştir."
Bütün bunlar CHP Genel Başkanı İsmet İnönü döneminde oldu. Ayrıca İnönü de bunu saklamadı ve hatta toplumu alkışlamaya çağırdı:
"Büyük Amerika Cumhuriyeti'nin memleketimi ve milletimiz hakkında beslemekte olduğu yakın dostluk duygularının yeni bir örneğini teşkil eden bu sevinçli olayı her Türk candan alkışlamalıdır."
Kılıçdaroğlu da alkışlar mı bilemem ama yazar Değer alkışlamadı ve şu uyarıyı yaptı:
"İsmet Paşa yanıldığını, ancak 1964'te anlayacak, Türkiye'ye de anlatmaya çalışacaktı ama iş işten geçmişti. Emperyalizmin oyunları bizi yeni tuzaklara sürürkleyecekti."
"Türkiye bu noktaya neden geldi?" sorusunun cevabı da büyük ihtimalle Attila İlhan'ın şu satırlarında saklı: "Mustafa Kemal yeni bir ülke yapmak istiyordu. İnönü ise bu ülkeyi emperyalist sistemin ülkelerine benzetmek."
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na son bir kez soralım; 1940'larda o uçak fabrikalarının kapanmasının, Marshall yardımlarının gelmesi ve askeri anlaşmaların yapılmasının Türkiye'ye bedel ödettiğini biliyorsunuz da sorumlusunun kim olduğunu neden saklıyorsunuz? Bu düpedüz halka yalan söylemek değil mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA