CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Kalamış'ta korumalarını bile atlatarak bindiği yattaki buluşmanın sırrı yavaş yavaş da olsa çözülüyor.
İddiaya göre o sırla ilgili ilk ortaya çıkan isim eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül. Gül'ün çevresi bu iddiayı bir tweetle yalanladı ama bu içeriğe ilişkin miydi yoksa buluşmaya dair miydi belli olmadı ve kimseyi de tatmin etmedi.
En azından şu sorunun cevabı hâlâ merak ediliyor;
Kılıçdaroğlu'nun o yatta olduğu biliniyor peki Abdullah Gül o saatte neredeydi?
İşin ilginç tarafı, Kılıçdaroğlu'nun sır görüşmelerini, iddiayla söylüyorum rakip partiler ve devletten daha fazla CHP çevresi takip ediyor. Onlardaki bilgi "devlet"ten bile fazla. Bu da yeni değil. Çok sayıda önemli CHP'li siyasi aktör, son birkaç yıldır Kılıçdaroğlu'nun kimlerle görüştüğü konusunda hep şüphe içinde.
Bu yüzden yöneticiler dahil bütün CHP'liler Kılıçdaroğlu'nun o yatta kiminle görüştüğünü herkesten daha çok merak ediyor ve bir kısmı da açığa çıkmasını istiyordu.
Konuştuğum CHP'lilerin şu tahmini de şaşırtmadı;
"Sizce Kılıçdaroğlu yatta kimle görüşmüş olabilir?" sorusuna CHP'lilerin büyük çoğunluğu "Gül" cevabı verdi.
Bu ortak algı da durduk yerde ortaya çıkmadı. Bir geçmişi var ve insanlar Kılıçdaroğlu'nun ısrarla Gül'ü aday yapmasını, onun da "Çatı adayı olmak isterdim ama olmadı" diyerek ortaya çıkmasını unutmadı.
Bu ilişki bitmiş de sayılmaz, önümüzdeki süreçle ilgili sürdüğüne dair çok işaret var.
İşin özü şu; CHP gibi cumhuriyeti kuran bir partinin liderini bir saatliğine İstanbul'a ayağına kadar getiren kimdi veya kimlerdi? Kilit soru bu.
Bu yüzden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, öncelikle bu sorunun cevabını vermeli; Bir saatliğine İstanbul'a gelip, Kalamış'taki o yata gittiniz mi?
Korumalarınızı neden dışarıda bıraktınız?
Ekibinizin önemli bir kısmını neden Sabiha Gökçen Havaalanı'nda beklettiniz?
Görüştüğünüz Gül değilse kimdi?
Açıklayın...
Bu sır görüşmenin bir de "özel yat" kısmı var. Bana gelen kulis haberine göre, Kılıçdaroğlu, saat 20.00 civarında Kalamış Marina'ya yanaşan bir yata bindi ve denize açıldı.
Yatta kim veya kimlerin olduğu elbette önemli ama onun kadar önemli olan ve merak edilen bir soru daha var; O yat kime aitti?
Türkiye'nin ana muhalefet partisinin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kimin yatına bindi? Bu sorunun cevabı da verilmeli.
Acaba eski Cumhurbaşkanı Gül'e yakınlığıyla bilinen bir işadamına ait olabilir mi?
Bu soruları soruyorum çünkü "temiz toplum, temiz siyaset" diyen "hak, adalet ve hukuk" aradığını söyleyen bir siyasi aktör, öncelikle kendisi "temiz ve şeffaf" bir siyaset izlemeli ve topluma kiminle ilişki kurduğunu açıkça söylemeli.