Muhalefetin beka diye bir derdinin olmaması doğrusu beni hiç şaşırtmıyor. Sadece CHP değil, beka konusunda İYİ Parti, Saadet ve HDP de aynı dili kullanıyor. Çünkü hiçbiri Türkiye'nin bütününe seslenen bir "siyaset" üretmiyor.
CHP, kendi sosyolojisini bile çileden çıkarmış durumda. İP bitti bitecek gibi... CHP destek vermese yok olur gider.
Saadet'in durumu daha da vahim, onu yoğun bakımdan alıp sahaya süren de yine CHP.
Aynı şey HDP için de geçerli. Kürt milliyetçiliğiyle, marjinal sol siyaset arasına sıkışan ve Türkiyelileşme sürecini heba eden HDP'yi de CHP kurtardı.
Gördüğünüz gibi hiçbiri tek başına, topluma umut verecek bir siyasi aks oluşturabilmiş değil. Aralarında asgari müşterekleri de yok.
Ve hiçbiri "Dünya nereye gidiyor?
Bölgemizde neler oluyor?" sorusunu dert etmiyor.
ABD ve İsrail, hatta Rusya'nın bölgede ne yaptığıyla ilgili söyledikleri tek şey yok.
Varsa yoksa dertleri AK Parti ve Başkan Erdoğan düşmanlığı. Bu düşmanlık onları öylesine körleştirmiş ki, bugün Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı gerçek tehlikeleri görmüyorlar bile. Bu durumdaki partilerin elbette beka meselesi olmaz.
Olmayacağını sadece son 5 yılda yaşadıklarımızdan da biliyoruz. TIR Operasyonu, DEAŞ katliamları, PKK'nın bombalamaları, FETÖ'nün kanlı 15 Temmuz darbe ve işgal girişimi beka meselesi değil miydi?
Aylarca Türkiye'yi ve Başkan Erdoğan'ı manşet yapan, aşağılayan Batı medyası neyin peşindeydi?
15 Temmuz başarısız olunca üzülen ABD'li komutanların, 45 gün boyunca darbeyi kınamayan, Sisi'yi kırmızı halıyla karşılayan "demokrasi havarisi" AB ülkelerinin derdi neydi?
Bırakın bu saldırıları, Türkiye'yi ekonomik olarak tehdit eden ABD'nin tek derdi Rahip Bronsun muydu?
Bütün bunlar neyin nesiydi?
Muhalefet partileri, dün bu saldırıları umursamadıkları hatta umut bağladıkları için bugün beka sorunu yok deniyor. Bu gerçekleri görmezlikten geldikleri, dünyada ve bölgemizde yaşanan derin altüst oluşları izlemedikleri için içlerinden biri öne çıkıp bu zor koşullarda bile umut olamıyor.
Olamazlar da... Çünkü en önde görünen CHP yönetimi, 2010 yılından bu yana FETÖ'yle aynı dili kullanıyor, FETÖ'cü danışmanlarla çalışıyor.
İP derseniz onun ipi zaten FETÖ'nün elinde. SP'yi hiç hesaba katmayın, o zaten bu siyasi mühendisliğin bir garnitürü. Tablo çok net, bu iki parti de FETÖ'yle ilişkili olduğu için beka meselesi onların meselesi olmuyor.
Zaten FETÖ'nün de bir beka derdi olamaz çünkü tehdit eden o.
Gelelim CHP ve İP'in kol kanat gerdiği HDP'nin beka meselesiyle ilişkisine. Onun böyle bir derdi hiç yok. Tam tersine o da bekayı tehdit eden ABD'nin silahlandırdığı PKK ve YPG'yle iç içe.
İlginçtir bu duruma yani ABD'nin binlerce TIR dolusu silah verdiği PKK-YPG hattına sahip çıkan HDP'yle kol kola giren de yine CHP ve İP. Hiç itiraz etmediler. Hatta CHP, ABD'ye itiraz etmediği gibi PYD'ye de sahip çıktı.
Birbirini besleyen bir ittifak söz konusu, tabi ki beka sorunu olmaz.
Bu yüzden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu kirli fotoğrafı gözden kaçırmak için beka meselesini hafife alıp, içi boş şu analizi yapabiliyor:
"Ne demek beka sorunu? Bir ülke üretiyorsa o ülkenin beka sorunu olmaz. Bir ülke çalışıyorsa o ülkenin beka sorunu olmaz." Aslında beka meselesi sadece Türkiye'nin değil dünyanın meselesi. Dünya sarsılıyor.
Gelişmiş ülkeler bile tehdit altında.
Ama ne yazık ki bu gerçeği görecek ufka sahip bir muhalefet yok. Bu beka kadar önemli bir sorun.