Türkiye'de darbeler ve bürokratik vesayet çok partili hayata geçişle birlikte sivil siyaseti hep denetim altında tuttu.
Arkasında güçlü halk desteği olsa bile hiçbir sivil iktidar, AK Parti'nin ilk dönemi dahil "muktedir" olamadı. Ta ki 15 Temmuz hain darbe ve işgal girişimine kadar. O tarihi bir dönüm noktasıydı. Onu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş izledi. Bu iki adım, ilk kez koalisyon dönemlerinde sık görülen koltuk pazarlıkları olmadan, partiler arası ittifakı da teşvik etti. Böylece seçim öncesi partilerin ittifaklarıyla karşılaştık. İlk örneği de AK Parti- MHP ittifakıydı. Onu CHP de izledi. Şimdi bu ittifak yerel seçimlerde de sürüyor. Hem de büyükşehirlerden küçük ilçelere kadar...
Önceki gün AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, beraberindeki heyetle birlikte; Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul İl Başkanı Birol Gür'ü ziyaret etti. İki başkanın buluşmasında Şenocak, Cumhur İttifakı'nın anlamına vurgu yaparak şöyle diyordu:
"Cumhur İttifakı, iki partinin seçim kazanmak için partisel çıkar anlayışıyla gerçekleştirilmiş bir ittifak olmanın ötesinde bir anlama sahiptir. Cumhur İttifakı, partisel çıkar anlayışıyla gerçekleşen bir ittifak değil, önce Türkiye diyenlerin ittifakıdır."