Son 5-6 yılda üst akıl olarak ABD ve Gladyosu, FETÖ ile birlikte biraz açığa çıktı ama 1950'den beri yaşadığımız her darbenin her kanlı saldırının arkasında olduğu halde de üstüne gidilmedi ya da bugünkü kadar gidilemedi. Doğrusu içeridekiler birbirini suçlamaktan dönüp ipleri tutanı görmedi. Görenler de sustu. 15 Temmuz gibi kanlı bir darbe ve işgal girişimine rağmen hâlâ susanlar, görmeyenler var. Görenlerden biri, eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin, FETÖ ile Özel Harp Dairesi ve Genelkurmay ilişkisine dair bir adım attı ama bu adımın arkası gelir mi doğrusu emin değilim.
Çünkü çok karanlık ve kirli bir geçmiş söz konusu. Önceki gün yine yazdım, FETÖ elebaşı Gülen'in devşirilmesi 1959'a kadar gidiyor. Onun Özel Harp Dairesi'yle bana göre dolaylı da olsa CIA ile ilişkisi o tarihlerde başladı. O konuda yazdığım iki önemli isim var; yazar Mehmet Şevket Eygi ve Özel Harp Dairesi mensubu olduğunu bildiğim Üsteğmen Esat Keşafoğlu... Eygi susuyor, Keşafoğlu da yaşıyor mu bilmiyorum ama onunla ilgili ilginç bir isim aradı; İsmail Nacar... Nacar, geçmişte medyada söyledikleriyle çok tartışılan ve Gladyo'vari yasadışı örgütlenmeleri bilen bir isim. Biliyor çünkü daha lise öğrencisiyken 1969'da Malatya'da ilk "Komando Kampı"nı kuran o. Böylesi önemli bir dönemin tanığı Nacar, Keşafoğlu için şöyle diyor:
"Onu tanıyorum o Özel Harpçi değildi. Nurcu'ydu ve 60 darbesinden sonra ordudan atıldı. Malatya'nın yetiştirdiği ve İslami kesimin önde gelen isimlerinden Sait Çekmegil'in kardeşi. Evlatlık verildiği için soyadı farklı." Araya girip Eygi'nin rolünü soruyorum, onunla ilgili de şöyle diyor: "O eskiden beri Özel Harp'le ilişkiliydi ve çıkardığı Bugün gazetesi de orayla bağlantılıydı. Bir ara Diyanet Özel Kalem'de çalıştı."
60'ların sonu ve 70'lerin başında "Zehir Hafiye" olarak bilinen İçişleri Bakanı Faruk Sükan'ın "mahrem işlerini" takip ettiği için çok şeye tanık olduğunu söyleyen Nacar, Pekin'in söylediklerinin öncesini anlatıyor: "Gülen'i daha 70'lerde dönemin en güçlü askeri Faik Türün koruyordu ve onun Manisa'ya din görevlisi olarak atanmasını bizzat o sağladı." Nacar'ın söylediğiyle tablo tamamlanıyor: Asker kökenli MİT müsteşarı Fuat Doğu'dan, Ziverbey'in işkencecisi Faik Türün'e, oradan darbeci Kenan Evren'e ve bugünkü darbeci FETÖ'cü generallere meğer Gülen'i başından beri hep askerler korumuş. Bunun sorgulanması gerekmiyor mu?
***
ŞANLIURFA'NIN KARAKÖPRÜ'SÜ
Seçim sürecinde şehirlerdeki dönüşüm ve beklentiler gündeme gelir mi bilemem ama birçok il ve ilçede geçmişle kıyaslanmayacak değişim var. O ilçelerden biri de Şanlıurfa'nın Karaköprü ilçesi... Ş.Urfa'ya ne zaman gitsem Karaköprü'deki değişimi dikkatle izliyorum. Eyyübiye Ş.Urfa'nın tarihi yüzüyse, Karaköprü de modern yüzü... Geniş ve düzenli caddeleri, parkları, yeşil alanları, Kadın Yaşam Merkezleri, mini sinemaları, bilim ve kültür merkezleri adeta bölgede "rol model şehir" örneği. Şu sıralarda yeniden adı en güçlü adaylar arasında geçen genç Belediye Başkanı Metin Baydilli, işin sırrını şöyle anlatıyor: "İlham kaynağımız Cumhurbaşkanımızın İstanbul'da başlatıp ülkeye yaydığı AK Parti belediyeciliği. Toplumumuz bunu gördüğü için fazlasını istiyor. Beklenti yüksek. Bu da bizi motive ediyor. Şehirlerimizi daha yaşanabilir kılmak için çalışıyoruz. Önümüzdeki dönem, bu hizmetler gönül belediyeciliğiyle buluşunca çok daha farklı olacak."