Geneli veya yereli fark etmiyor, arka arkaya gelen her seçim nedeniyle siyasi iktidarlar cesur davranmazken, muhalefet partileri de kendilerini sorgulama ve yenileme fırsatını erteliyor. Bunu en somut biçimde CHP'de gördük. CHP yönetimi 24 Haziran'da yaşanan travmayı sorgulatmamak için 9 ay sonra yapılacak yerel seçimleri bahane etti.
İşin belki de en vahim tarafı, içeriye dönük siyasetin, yanı başımızda kurulan küresel tuzaklara yoğunlaşamaması.
Avrupa'da ne oluyor? Paris'i neden Sarı Yelekliler yakıp yıkıyor? ABD, AB'den ne istiyor? Doğu Akdeniz'de hangi küresel hesaplar dönüyor? Rusya'nın enerji atakları ABD'nin karşı hamleleri Türkiye için ne anlama geliyor? Dünyada ırkçı milliyetçilik neden yükseliyor?
Ne yazık ki bütün bu sorunların cevabı merak edilse de seçim gündemi içinde ikinci planda kalıyor. Bu nedenle artık Türkiye'nin sık sık yaşadığı seçim baskısından kurtulup önüne bakması gerekiyor. Siyaset, vesayet odaklarından kurtulduğu gibi artık seçim baskısından da kurtulmalı. Bu açıdan Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ne kadar gerekli olduğu ortada...
Önümüzdeki yerel seçim bu yanıyla ya son seçim olacak ya da eski sistemi hortlatan bir seçim.
Böylesine önemli bir seçime giderken, gözler ister istemez İstanbul'un üzerinde.
İstanbul için partiler henüz kararını vermiş değil. AK Parti kararını 22 Aralık'ta bitecek bütçe görüşmelerinden sonra verecek. AK Parti, İstanbul Büyükşehir için Meclis Başkanı Binali Yıldırım'da kararlı, Ancak ilçe belediye başkanlıkları için netleşmiş bir şey yok ve çok şeyin değişeceği söyleniyor.
CHP'ye gelince... Ekrem İmamoğlu hâlâ önde. Ama Gürsel Tekin de yarışı bırakmış değil. Geç kalmasına rağmen İmamoğlu, ilçe başkanlarıyla görüşünce o da aynı şeyi yaparak "Yarışta ben de varım" diyor. Ancak durumu pek parlak değil. En çok güvendiği HDP'den oy alma konusunda bile Muharrem İnce'nin gerisinde. Doğrusu bu konuda İmamoğlu'nun da şansı yok. Onlar İstanbul'da büyük oranda HDP'nin yüzde 12'lik oyuna güveniyor. Ancak o oyların çantada keklik olmadığını anketler söylüyor.
En son Konsensus Araştırma'nın yaptığı ankete göre, HDP'lilerin yüzde 70'i İnce'ye oy verebileceğini söylerken, Tekin'e yüzde 50'si, İmamoğlu'na ise ancak yüzde 30'u oy verebilirim diyor.
İmamoğlu bu tabloyu Karadeniz oylarıyla dengeler mi bunu de seçim gecesi göreceğiz.
CHP'nin İstanbul adayları arasında kapışmanın bir benzeri de ilçe başkanlıklarında sürüyor. Kavganın en sert geçtiği ilçeler arasında Kadıköy, Beşiktaş, Ataşehir, Şişli ve Bakırköy gibi garanti ilçeler var. Örneğin Beşiktaş'ta sadece adaylar değil, genel başkan yardımcıları ve başdanışmanlar da kavganın içinde. Oysa buraya Kılıçdaroğlu bir kadın aday istiyor. Aday adayı 4 kadın var; Fidan Aslan Eroğlu, Yasemin Cankurtaran, Gülay Yedekçi ve Merve Öztopaloğlu...
İbre Eroğlu'nu gösterse de dışarıdan sürpriz bir isim bile olabilir deniyor.
CHP Ataşehir'i AK Parti'nin iyi bir adayla kazanma ihtimali olduğu için Battal İlgezdi'yi aday yapmak zorunda hissediyor.
Ancak onun da mahkeme süreci var ve nasıl seyredeceği bilinmiyor. Bakırköy'de garanti Bülent Kerimoğlu, sürpriz ise Ali Rıza Akyüz. CHP'de en ilginç yer Kartal...
Kartal'da da CHP'nin kaybetme ihtimali yüksek.
Bu yüzden mevcut başkan Altınok Öz tekrar aday olabilir deniyor ancak "çürük domates" çıkışı onun şansını azalttı.
Ne olacağı belirsiz ilçelerin başında ise Şişli geliyor. Mustafa Sarıgül geri dönmek için yoğun çalışıyor, Hayri İnönü ise direniyor.
Aradan Cemal Canpolat sıyrılmayı bekliyor ama İstanbul'da toplam oyu artıracağı için Kılıçdaroğlu'nun Sarıgül'ü tercih etmesi ihtimali çok yüksek.