Siyasi duruşuyla küresel ve bölgesel siyasetin etkin aktörü olmayı hedefleyen Türkiye'nin, dünyayı bilen ve gelişmeleri izleyen yeni bürokratlara, diplomatlara ve akademisyenlere ihtiyacı var.
Bu kadrolar, uzun yıllar Kemalist ve FETÖ'cü iki vesayetçi gücün kapsama alanındaydı. Biri Türkiye'yi içe kapatırken, öteki dış güçlere ipotek ettirme derdindeydi.
Neyse ki son yıllarda Başkan Erdoğan'ın öncülüğünde her alanda olduğu gibi eğitim ve diplomasi alanında da daha "milli ve yerli" bir çizgi kendisini hissettirmeye başladı.
Bu konuda üniversitelere büyük görev düşüyor. Tabi sadece üniversiteler değil, sivil topluma da... Bu konuda en anlamlı adımı, TÜGVA attı. "Türkiye'nin geleceği sensin" sloganıyla yola çıkan Türkiye Gençlik Vakfı'nda (TÜGVA), bugüne kadar 53 öğrenci eğitim gördü. Bu eğitimin en dikkat çekici yanı ise Türkiye'nin belki de bugüne kadar en çok ihmal ettiği Çin, Rusya, Hindistan ve Ortadoğu gibi gelişen ve sıcak bölgeleri kapsaması... Orada ülkelerin dilini, sosyolojisini ve sistemini anlayacak uzmanlar yetiştiriliyor. Şimdiden eğitimini tamamlayan 3 öğrenci, Hindistan'ın en iyi özel üniversitelerinden Amity Üniversitesi'nde biri de Çin'in en iyi 5. Üniversitesi Zhejiang Üniversitesi'nde yüksek lisansa başlayacak... Bilgi için tugva. org internet sitesine başvurulabilir.