AK Parti'den sonra CHP ve İP de seçim bildirgesini açıkladı. Her iki partinin de projeleri ve popülist vaatlerini beğenen veya beğenmeyen olabilir. Ama şu vahim gerçek bir kez daha dikkat çekti.
Daha önce de yazdım; CHP ve İP'in gündeminde FETÖ'ye karşı mücadele diye bir perspektif yok. Ne 15 Temmuz hatırlanmış ne de FETÖ'nun hâlâ ülke için bir tehlike olduğu. Böyle bir örgüt onların lügatinde yok. Onlar daha çok "mağduriyetler" üzerinde duruyor.
Peki, FETÖ hâlâ bir tehlike değil mi? Doğrusu ortada bir gariplik var. Ya bu partiler Türkiye'nin nasıl bir tehlike atlattığının farkında değiller ya da FETÖ onları hipnotize etmiş ki görmüyorlar.
Görmüyorlar çünkü FETÖ şu sıralarda o partileri de kapsama alanına alan yeni bir stratejiyle kirli bir operasyon yürütüyor. Adı "renklendirme"... Bir süre önce "FETÖ'nün gizli arşivi ve seçim" başlıkla yazımda FETÖ'nün önemli isimlerinden "Garson" kod adlı bir itirafçıdan söz etmiştim. Onun üzerinden çıkan ve zor çözülen bellekte inanılmaz bilgiler vardı.
Bilgileri okudukça insan dehşete düşüyor. Küresel bir istihbarat örgütüyle karşı karşıyayız. 15 Temmuz darbesine, binlercesinin tutuklanmasına, mali kaynaklarının kesilmesine rağmen bu kirli yapı, hâlâ devleti çökertmek için çalışıyor.
Yeni stratejileri de, "renklendirme" ile partilerden devlet kurumlarına, tarikat ve cemaatlerden sivil toplum örgütlerine sızmak. Bellekteki kayıtlarda bizzat emirleri "HE" yani "Hoca Efendi"nin kısaltmasıyla FETÖ elebaşı Gülen veriyor. "Renklendirme"nin sırrı ise şu kısa talimatta saklı: "Belli bir temkinle araştırınca bulamayacakları insanları oralara yerleştirmek lazım."
Yani "renklendirme" şöyle bir şey: FETÖ'cülerin kılık değiştirerek siyasi partilere, tarikatlara, Alevilerin arasına, medyaya ve tekrardan devlet kurumlarına "sızma" çabası.
FETÖ elebaşına "Bu nasıl yapılmalı?" diye sorulduğunda şu cevabı veriyor: "Zimamı (yuları) başkasına kaptırmayacak sizin tezgâhınızdan geçen inhiraf etmeyecek (sapmayacak) ve güven duyacaklar varsa olur. Kamuflaj için genel durumu bir daha gözden geçirmek lazım. Dişimizi sıkıp ne yapıp yapıp potansiyeli artırmak gerekir. Bire bir üzerinden renklenme olmalı. Stratejimizin bilinmemesi lazım. Bilinirse kendimizi ele vermiş oluruz. Yukarının gözüne girecek arkadaşlar olmalı. Renklendirmeyi 3-5 tane de onlardan alarak sulandıralım. İhanet etmeyecek o hava içinde eriyecek insanlar alınabilir."
Bu talimatların tarihi de çok eski değil, 2016 ve 2017'nin ilk ayları... Hedefler arasında İmam Hatip Okulları da var: "Adamlar İHL'lere önem veriyorlar. Belirli bir girdi yapılabilir mi? O fırsatı onlara vermemek lazım. O yüzden önünü şimdiden almak lazım."
Tabii tarikat ve cemaatler de unutulmuş değil. Nakşi, Kadiri, Halveti tarikatları, Nur, Erenköy, Menzil, Çarşamba ve İslamoğlu cemaatleri sayıldıktan sonra şu not düşülüyor: "Belli bir temkinle araştırınca bulamayacakları insanları oralara yerleştirmek lazım. İnanan insanlar arasındaki vahdeti ruhiyenin temini adına bunun mutlaka yapılması lazım."
Siyasi partilere gelince. Burada tıpkı 7 Haziran öncesi gibi ağırlık seçimlerde oyların AK Parti karşıtı partilere yönlendirilmesi üzerinde duruluyor. Partilere sızdırılan "renklenmiş" FETÖ'cülerin en önemli görevi ise o parti kadrolarını daha agresif hale getirmek. Satır aralarında CHP'severlik, bazı gazete, tv ve yazarlara destek de ihmal edilmiyor.