Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti 3. Olağanüstü Kongresi'yle yeniden partisinin başına geçti. Bu sadece bir genel başkanlık değişimi değil, bir sistem değişiminin ilk önemli adımıydı.
On binler Ankara'daki Arena Kapalı Spor Salonu'nda, milyonlar da ekranları başında bir tarihe tanıklık ediyordu. O salona on binlerin arasından geçip giderken, yeni bir heyecana ve adı konmamış bir değişim beklentisine de tanıklık ettik.
Heyecanın nedeni belli, Cumhurbaşkanı Erdoğan partisine dönüyor ve AK Parti yeni bir doğuma hazırlanıyor.
Bunun ipuçlarını MKYK listelerinde ve bir adım sonra gerçekleşecek olan Bakanlar Kurulu listelerinde göreceğiz. Ama merak edilen hem AK Parti'nin kongre sloganında yer alan "değişim" önerisiyle ne kastettiği ve toplumun da değişim beklentisinden ne umduğuydu.
O kalabalığın arasında dolaşırken, bir AK Partilinin şu sözleri toplumdaki ruh halini özetliyordu: "On binleri buraya getiren millet sevdalısı Cumhurbaşkanımız ve ondan beklenen değişimdir. Neyin değişmesi gerektiğini bilmiyorum ama bir şeyler değişmeli..." Arena'nın içinde de "bir şeylerin değişmesi" gerektiğini söyleyen on binler vardı ve coşkuyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gelişi bekleniyordu.
İlk değişim sinyali AK Parti'nin Merkez Karar Yürütme Kurulu üyeleri listesiyle verildi. 50 kişilik MKYK'dan 19 isim değişmişti. Gidenler ve gelenler arasında önemli isimler vardı. Gelenler arasında yeni dönemin siyasi ruhuyla örtüşen bir yenileşme ve gençleşme dikkat çekiyordu. Yeniler arasında Süleyman Soylu, Mahir Ünal, Ethem Sancak, Hatice Kübra Öztürk, Emrah Karayel öne çıkan isimlerdi.
Gidenler arasında ise Faruk Çelik, Nükhet Hotar, Mehmet Müezzinoğlu, Galip Ensarioğlu, Yasin Aktay, Şaban Dişli dikkat çeken isimlerdi.
Bu kongre, aslında Cumhuriyet tarihi boyunca siyasetin değişmeyen arayışı olan yeni bir siyasal sisteme geçişin ilk kongresiydi. Ve ilk kez, bu kongreyle vesayet sisteminin topluma dayattığı devlet- siyaset ayrımı bitiyor, Cumhurbaşkanı'nın "suni tarafsızlık" pozisyonu sona eriyordu. Siyaset normalleşiyordu.
Bu tarihi bir andı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kongreyle partisine dönerek yeni bir dönemin kapısını açıyor ve bir tabuyu daha yıkıyordu.