Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

15 Temmuz kurguysa bu davalar ne?

Türkiye, Ergenekon davasıyla başlayan 12 Eylül ve 28 Şubat darbe davalarıyla süren darbelerle yüzleşme meselesini ne yazık ki gerçek anlamda sonlandıramadı. Bunun nedeni, başta yargı olmak üzere devletin bütün kurumlarına sızan FETÖ yapılanmasıydı.
Bu kirli ve darbeci yapı, toplumun ve sivil siyasetin darbelerle yüzleşme iradesini, kendi önünü açan bir fırsata dönüştürüp içini boşalttı. Çünkü onlar aslında güya önünü kesmeye çalıştığı darbecilerin yeni versiyon kopyalarıydı.
Bunu da 15 Temmuz gecesi bütün çıplaklığıyla gördük. Halkı tanklarla ezen, F-16'larla Meclis'i bombalayan darbeci bir yapı vardı karşımızda. Şimdi o darbeciler farklı şehirlerde de olsa yargı önüne çıkıyor. Bu aslında bu topraklarda hatta belki dünyada sivil halkın durdurduğu ilk darbecilerle yüzleşme davası.
Bugüne kadar "Paralel Yapı ve FETÖ" adıyla açılan davaların sayısı 50'yi aştı. Ama bazı önemli davalar var ki onlar sürecin hem merkezi hem de özeti gibi. Örneğin Genelkurmay'ın ele geçirilme davası. Günlerdir bu davaların iddianamelerinde yer alan çarpıcı ifadeler gazetelerde TV'lerde yayımlanıyor.
Yurtta Sulh Konseyi'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Marmaris'te nasıl kanlı bir operasyon planlandığı, Konsey'in bir numarası olan Mehmet Partigöç'ün süreci nasıl yönettiği, Genelkurmay'a silahlı askerlerle nasıl girildiği, Özel Kuvvetler Komutanlığı'na neden o kadar kanlı bir saldırı yapıldığı, sanık ve tanık ifadeleriyle açık seçik anlatılıyor. Ortada Türkiye toplumunun yaşadığı, 248 şehidin verildiği 2 bini aşkın gazinin olduğu bir darbe girişimi var ve bu girişimi gerçekleştiren binlerce darbeci sivil veya asker de bu suçtan yargılanıyor.
Şimdi buraya bir nokta koyup, sözü bir siyasi aktöre, bütün bu süreci nasıl izlediğini merak ettiğim CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na getirelim ve şu soruyu soralım: Acaba Kılıçdaroğlu 15 Temmuz konusunda toplumun kafasını karıştıran farklı açıklamalar yaptığını hatırlıyor mu?
O gece ne yaptığı ve nasıl tavır aldığı da kafalarda soru işareti oluşturdu ama asıl önemli olan o geceye ilişkin değerlendirmeleri. Önce 7 Ağustos'ta Yenikapı Meydanı'nda milyonların önüne çıkıp darbeden söz etti. Sonra bu dediklerinin tam tersini söyledi. Darbeye "kurgu" demeye başladı. Hürriyet gazetesine verdiği demeçte şöyle diyordu:
"15 Temmuz kontrollü bir darbe girişimidir çünkü 20 Temmuz darbesine gerekçe gerekiyordu. OHAL'in ilanıyla bir dikta yönetiminin hukuki altyapısı oluşturulmaya çalışılmaktadır."
CHP gibi köklü bir partinin başkanı, bırakın koca bir toplumun yaşadığı derin travmayı o gece darbecilerin kurşunlarıyla şehit olan 248 insanımızı da, gazilerimizi de görmezden gelip onları bir kurgunun parçasına dönüştürüyor.
Bu kanlı darbe girişimi kurguysa FETÖ'nün diğer suçları da mı kurgu? Mesela Kılıçdaroğlu'nu bugün oturduğu koltuğa getiren Baykal'a kaset komplosu da mı kurgu? 7 Şubat 2012 MİT'e düzenlenen operasyon veya 17-25 Aralık darbesi de mi kurgu? Yani adım adım diktaya giden yolun taşları bu kurgularla mı döşendi?
Doğrusu CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bütün bu süreçlere nasıl baktığını aralarında bir bağ kurup kurmadığını merak ediyorum. Tabii şunun cevabını da; darbe kurguysa, peki darbeciler ne olacak? Onlar da kurgu darbenin mağdurları mı?
Son bir soru: Ergenekon ve Balyoz davalarında olduğu gibi FETÖ'cülere de kumpas kurulduysa, onlara da sahip çıkacak mısınız?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA