Eğitimin ne kadar önemli olduğunu FETÖ'nün 15 Temmuz kanlı darbe saldırısı bir kez daha gösterdi. O gece, "Altın nesil" diye yola çıkanların eğitimi kirleterek nasıl halkını bombalayan "Katil nesil"e dönüştüklerine tanık olduk.
Bu yüzden, bundan sonra eğitime ilişkin hem devletin hem de özel girişimcinin daha dikkatli ve şeffaf olması tarihi ve insani bir zorunluluk. Önceki gün bu hassasiyetle ele aldığımız Doğa Kolejleri'nin satışıyla ilgili habere, koleji satın alan işadamı Ömer Saçaklıoğlu'ndan cevap geldi.
Kamuoyunun gerçeği birincil ağızdan öğrenmesi, verilen cevapların samimiyetini göstermesi ve cevap hakkına saygımız nedeniyle gönderilen metni biraz kısaltarak ama özüne dokunmayarak yayınlıyorum:
"Gazetenizde yayınlanan, 'Doğa Kolejleri'nin ilginç satış hikâyesi' makalenize ilişkin görüşlerimi paylaşmak isterim. Yazı öncesi beni veya arkadaşlarımı aramış olsaydınız satışa ilişkin detayları şeffaf bir haliyle paylaşırdık.
FETÖ/PDY terör örgütünün eğitim üzerinden neler yapmak istediğini gördükten sonra, ülkemiz için değerler üreterek 'fikri hür, vicdanı hür nesiller' yetiştirmek boynumuzun borcudur.
70 bin öğrencisiyle büyük bir aile olan Doğa Okulları, 106 eğitim kurumu ile eğitim alanında önemli bir kurum olarak duruyor. Bizden önce pazarlık masasında oturan grubun teklifi, satıcılar tarafından kabul görmediği için mesele tıkanmış, şirketimiz önce 'oyuna girmemiş ama saha içinde kendisine yer açmıştık.' Stratejik olarak hamlemiz, teklifi biraz daha yükseltip satışın bizde kalmasını yönelikti. Nitekim satış böylelikle gerçekleşti.
Satın alımla ilgili, geçmişte de hazırlıklarımız vardı. Bizleri piyasaya yeni giren bir oyuncu olarak görmeniz bizi yakından tanımadığınızı da gösteriyor. Metal Yapı Konut, bugüne kadar yarattığı katma değerle, ödediği vergi, yarattığı istihdam, bitirdiği işlerle sadece İstanbul'un değil, Türkiye'nin gururu olmuştur. Bu devir işlemi, Metal Yapı Konut'un 40 yılı aşkın piyasa deneyimi ve güveniyle gerçekleşmiştir.
Ödemeye ilişkin kısa bir not. Ödeme şekli bankalar vasıtasıyla yapılmıştır.
İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı ile ilgili ortaklık iddianıza gelince, TOKİ ile ilgili sadece adi ortaklık dediğimiz bir projede ortaklığımız bulunmaktadır."
Şeffaflık çağrınızın gereği
Kritik bir süreçten geçtiğimiz için binlerce öğrencinin eğitim gördüğü bir kurumu medya üzerinden tartışmayı uzatmak istemiyorum. Ama şunu da söylemek zorundayım; Türkiye'nin başına ne geldiyse açık tartışamamaktan ve kapalı yapılardan geldi. Bunu değiştirmediğimiz sürece işimiz zor. İlk değişmesi gereken alan da eğitim alanı. Çocuklarımızı teslim ettiğimiz eğitim kurumları güven üzerine kurulu, açık, hesap verebilir kurumlar olmalı. Tıpkı sizin dediğiniz gibi.
Bu yüzden iki soruyu tekrar soruyorum: Türkven Fon Yatırım'a, bu kadar büyük bir ödemeyi çekle yapmak ne anlama geliyor, bu alışılmış bir şey mi? Ve Ömer Faruk Kavurmacı ile ortaklığınız 17-25 Aralık'tan sonra da devam etti mi?
Başka sorum yok. Söz sizin.