Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

CHP, MHP ve HDP'nin suskunluğu

Koalisyon görüşmelerinin ilk ayağı tamamlandı. AK Parti'nin, CHP, MHP ve HDP'yle yaptığı ilk görüşmelerin özeti şu; siyasi diyalog açısından iyi bir başlangıç ama koalisyon için henüz erken.
CHP'nin kapıyı aralaması, MHP'nin başka kapıyı önermesi, HDP'nin ise kapıyı açık tutsa bile "güven" vermemesi bu tablodan "güçlü" bir koalisyon çıkmayacağına işaret.
Bayram sonrası gerçek tabloyu göreceğiz.
Meclis'te temsil açısından güçlü bir siyasi tablo olmasına rağmen partilerin siyasi duruşları ve yakın geçmişleri "uzlaşmak" için yeterli değil. Birçok konuda anlaşamayacak, sorunlu bir siyasi tablo var.
Müzakere masasına ayrıntılar gelince bu gerçek daha net görünecek.
Bunun en çarpıcı örneğini Anayasa Mahkemesi'nin dershaneler kararıyla gördük. Zamanlaması manidar olmasa bile CHP'nin başvurusuyla gerçekleşen iptal kararı, siyasetin önünde çok derin bir "Paralel yapı" yani Gülen Cemaati gerçeği durduğunu gösteriyor.
Manzara vahim... Devlet içinde "Paralel devlet" kuran bir cemaat var ama bunun "tehlike yarattığını" AK Parti dışında gören bir siyasi parti yok.
CHP, MHP ve HDP de susuyor ve sanki böyle bir yapı yokmuş gibi davranıyor. Oysa dershaneler meselesine ve 17-25 Aralık darbesine kadar, bu üç siyasi parti de Gülen Cemaati'ne karşı inanılmaz bir mücadele yürütüyordu.
O tarihten sonra her şey bıçak gibi kesildi. Üç parti de sustu. AK Parti'yi vurmak için devletin içeriden çökertilmesine bile ses çıkartılmadı, hatta aracı olundu.
Yargıda, poliste, TSK içinde kısaca bütün bürokraside örgütlendiği bilinen, kumpas kuran, binlerce insanı dinleyen, siyaseti dizayn etmeye çalışan bir yapıyı muhalefet partileri görmezlikten geliyor. Daha önce de yazdım, CHP içinde ve dışındaki birkaç ulusalcı dışında kimse oralı olmadı.
17-25 Aralık'ta sızdırılan tapeleri, bilgi ve belgeleri ciddiye alacaksın, hatta koalisyon kurmanın şartı yapacaksın ama o bilgileri hukuk dışı yollarla elde eden ve hükümeti devirmek için kullanan bir yapıyı görmeyeceksin... Bu tehlikeyi öncelemeyen siyasi partilerle bir koalisyon nasıl kurulur? Kurulsa bile nasıl yürütülür?
Dikkat edin, hiçbirinin gündeminde kendilerine bile tuzak kuran bu yapıya ilişkin bir öneri, uyarı yok. Tam aksine o yapının güç kazanması için, muhalefetten, bürokrasiden hatta eski AK Partililerden destek var. Anayasa Mahkemesi kararı da bu aklın bir ürünü...
Sandıkta hesap verebilen hükümetin bürokrat atamalarına bile hassasiyet gösterenlerin, suçsuz insanları sahte belgelerle içeri atan, özel hayatları hiçe sayan, ulusal güvenlikle ilgili bilgeleri bile sızdıran bir yapıyı, görmezlikten gelmesi son derece yanlış değil mi?
Bile bile bu yanlışı yapanlarla nasıl koalisyon kurulacak? Özellikle CHP'nin koalisyon ortağı olduktan sonra bakanlıklarda nasıl bir tavır alacağını kamuoyu merak ediyor ve bilmesi gerekiyor. Aslında sadece hükümet ortağı olacak partinin değil, diğer muhalefet partilerinin de şimdiden "Paralel Yapı"ya nasıl baktığını açıklaması gerekiyor.
Çünkü bu yapı, devletin itibarsızlaşmasını isteyecek kadar gözü kara bir yapı.
Siyasi partilerin önünde, Suriye, ekonomi ve çözüm süreci gibi önemli meseleler var ama "devlet içinde devlet olan" bu yapı daha az önemli değil.
Bu sorunla yüzleşmeden ne sağlıklı bir hükümet kurulur, ne de siyaset yapılır.
Ramazan Bayramı'nızı kutluyor, bayramın ülkemize ve dünyaya barış getirmesini diliyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA