CHP'de önseçim bitti ama partiye ve seçimlere nasıl yansıyacağı bilinmiyor.
Ortaya çıkan tablo, yarışa katılanları tatmin etmiş değil. Önseçimin adil bir seçim değil, bir siyaset dizaynı olduğunda hemfikirler.
Her yerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "özel talebi"nden söz ediliyor. Bu özel talebin sokaktaki uygulayıcıları ise dedeler. Üniversite öğretim üyeliğinden tanıdığım babadan CHP'li bir aday adayı şöyle diyor:
"Bu seçim benim için büyük deneyim oldu. Farklı bir CHP gördüm ve şoke oldum. Bundan sonra hiçbir CHP'li 'AKP dini alet ediyor' diye ortaya çıkamaz. Çünkü seçimi Dedeler belirledi.
Ellerinde anahtar listeyle sandık sandık dolaşıp seçmeni etkilediler.
Bunları bir kitapta anlatacağım."
Önseçimin CHP'nin önünü açmayacağı konusu genel kabul görmüş durumda. Bunun temel nedeni de önseçimle daha "şahin" bir kadronun listelere girmesi. Bu da CHP'nin yeni toplum kesimlerine ulaşamayacağı ama HDP'ye gidebilecek oyları kesebileceği anlamına geliyor.
Şahin kadronun, CHP yönetimi ve kontenjanla gelecek adaylar üzerinde de etkinlik kurabileceği söyleniyor. Seçilmiş - atanmış kavgasının bir versiyonu yaşanabilir.
Bir dönem önce, Gürsel Tekin'in Necla Arat'a dediği "tombaladan vekil" sözünün, bu kez kendilerine dönme olasılığı çok yüksek. Bunun ipuçları da önümüzdeki günlerde İstanbul'dan ortaya çıkabilir. Dursun Çiçek öncülüğünde bir kampanya başlarsa hiç şaşırmayın.