Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına giderken açıkladığı vizyon belgesi içeriği kadar o toplantıya katılanların çeşitliliğiyle de dikkat çekici ve tarihiydi.
Önce geçmişe yönelik tarihi bir tespitin altını çizelim. "Devlet özgürlüklerden korkmuştur. Halkın değişim isteği reddedildi, görmezden gelindi.
Demokrasi, özgürlük isteyenler kimi zaman kanlı şekilde, işkenceyle, zorbalıkla, baskıyla sindirildi."
Bunlar da geleceğe yönelik işaretler:
"Devlet din ilişkisini belirleyen unsur sivilliktir. Toplum kendi dini yaşamını kendisi gerçekleştirmelidir."
"Yargı teşkilatı, hukuka ve adalet idealine uygun yargılamayı sağlayacak bir şekilde yeniden yapılandırılmalıdır."
"Biz demokrasi istedik, özgürlük istedik. 12 yıldır her alanda büyük reformlar geliştirdik. Sünninin özgürlüğü kadar Alevi'nin özgürlüğünü de savunan biz olduk. Kürdün, Arabın, Boşnağın diğer bütün etnik kimliklerin hakkını da savunan biz olduk"
Bu tespitleri yapan Başbakan Erdoğan, "Neden Yeni Türkiye yolunda..." sorusuna da net bir cevap veriyor?
"Elbette mükemmel bir yerde değiliz. Daha yapacak çok işimiz var." Tam da bu nedenle son 12 yılda yapılanları bir "kapı aralama" olarak niteliyor:
"Yeni Türkiye'nin kapılarını artık araladık. Yeni Türkiye herkesin Türkiye'sidir. Yeni Türkiye hedefine yorulmadan, bütün vatandaşlarımızla birlikte yan yana, can cana devam edeceğiz."
Herkesin kendisinden bir parça bulacağı bu yaklaşımı, yine her kesimin özeti diyebileceğimiz bir toplulukla paylaştı. Kimler yoktu ki... İlk dikkatimi çeken Milli Görüş çizgisinin mütevazı siyasetçisi Recai Kutan...
Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, yine spor dünyasından Rıdvan Dilmen, Tanju Çolak, Hidayet Türkoğlu...
Sanat dünyasından Bülent Ersoy, Hülya Koçyiğit, Orhan Gencebay, Şafak Sezer, Şahan Gökbakar gibi çok sayıda ünlü... Ama sadece ünlü değil, sivil toplum örgütleri, sendikalar, engelliler ve işçi temsilcileri de var.
Birilerinin o toplantıya katılanları itibarsızlaştırmaya yönelik ölçüsüzlükleri eski Türkiye'nin devam ettiğini sanmalarından, ciddiye almamak gerekiyor.