İstanbul sermayesiyle AK Parti hükümeti arasındaki limoni ilişki biliniyor. Ekonominin küresel krize rağmen iyi gitmesine, son dönemde derecelendirme kuruluşlarının puan artırmasına rağmen bu ilişki o seviyenin altına pek inmedi.
Bazen sertleşti, bazen duruldu ama bitmedi. Şimdi yeni bir kapı aralanıyor. TÜSİAD başkanlığına Muharrem Yılmaz'ın gelmesiyle aralanan bu kapı, Ankara'daki TÜSİAD İstişare Konseyi toplantısıyla biraz daha açıldı.
O toplantıda, sayısı az da olsa Mustafa Koç, Ümit Boyner, Erkut Yücaoğlu, Ömer Dinçkök gibi İstanbul sermayesinin bilinen isimleri de vardı.
Bu TÜSİAD'ın klasik Ankara çıkarmasıydı ama zamanlama açısından önemliydi. Bir kere Türkiye 100 yıllık Kürt meselesini "Çözüm süreci"yle aşmaya çalışıyor ve bununla ilişkili sivil, yeni anayasa yapmaya hazırlanıyor.
TÜSİAD tam da bu iki konuda sözü olduğunu duyurmak için Ankara'daydı. Konukları da Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin'di.
Toplantı öncesi konuştuğum bir işadamı, içinde bulundukları ruh halini şöyle anlatıyordu: "Şimdi kimse çıkıp gerçek anlamda ne düşündüğünü anlatmayacak. Türkiye çok ilgi görüyor. Yabancı yatırımcı gelecek ama hukuk güvencesi istiyor. Türkiye hukuk devleti olabilecek mi?"
Araya girip soruyorum: "Samimiyetle bunu istiyorsanız sormamanız için bir neden yok. Ama benim anladığım kadarıyla sizin sıkıntınız, geçmişte bu hükümete karşı tavrınızda... O konuda bir açıklığa, bir özeleştiriye ihtiyaç yok mu?"
"Var..." diyor ama arkası gelmiyor.
Gelmiyor ama İstanbul sermayesinin "Hukuk devleti" isteyecek noktaya gelmesi önemli.
Cizre'de TÜSİAD zirvesi
TÜSİAD'ın Ankara toplantısında iki talep öne çıkıyordu: Hukuk ve Yeni Anayasa... Bu sürece yol açan ise atılan siyasi ve ekonomik adımlardı.
İstişare Konseyi Başkanı Aykut Yücaoğlu şöyle diyordu: "Kürt sorununda çözüm süreciyle alınan mesafe güven veriyor. Üç kredi kuruluşunun not artırması güven veriyor. Kamu maliyesi iyi ve bütçe açığı yok denecek kadar az. Bir de görülmemiş seviyede altyapı projeleri yapılıyor. Bu başarının sonuca ulaşması gerekiyor."
Tabii gündemin önemli bir başlığı da "Çözüm süreci"ne ilişkin TÜSİAD'ın tavrının açıklanmasıydı. TÜSİAD Başkanı Yılmaz şöyle diyordu: "TÜSİAD olarak çözüm sürecini destekliyoruz. Ekonomik ayağını hayata geçirmek için de önümüzdeki günlerde Cizre'de bir iş dünyası zirvesi planlıyoruz. Çözüm sürecini bir fırsata dönüştürmek bizim elimizdedir."