CHP'de neler olup bittiğini işin doğrusu CHP'liler de bilmiyor. Bilinen tek şey, ulusalcı diye nitelenen kesimin harekete geçmesi...
Onları harekete geçiren ise Kürt meselesinin çözüm sürecine girmesi ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Mayıs 2010'dan itibaren hızla yükselen grafiğinin düşmeye başlaması...
Ulusalcılar bu fırsatı kaçırmadı. Kürt meselesi, yeni anayasa ve Kılıçdaroğlu'nun gelgitleri, aylardır bir çıkış hazırlığında olan ulusalcıları harekete geçirdi.
Birgül Ayman Güler'in o bilinen çıkışı da Deniz Baykal'ın önceki gün grupta "basına kapalı" yaptığı konuşma da bu projenin bir parçası.
Baykal'ın iki saate yaklaşan konuşmasını bir cümleyle özetlemek mümkün:
"Anayasa'dan Türklük kavramını çıkartmak isteyecekler. Buna izin vermeyelim."
Baykal'ın bu yaklaşımıyla Güler'in "Türk ulusuyla Kürt milliyeti eşit değildir" yaklaşımı arasında pek fark yok. İkisi de barış sürecinin "tehlikeli" olduğunu ve mevcut durumun değişmemesini istiyor.
Amaçlarını daha önce de yazdım... Tıpkı 2009'daki Habur süreci gibi bu kez daha geniş bir toplumsal destek alan barış umudunu tersine çevirmek.
Bir yanda böylesine sürece "ihanet" gözüyle bakan bir CHP var, bir yanda da bizzat genel başkanın ağzından "sürece kredi vereceğiz" diyen ya da Rıza Türmen, Sezgin Tanrıkulu ve Binnaz Toprak gibi "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı" ortak tasavvurunu savunanların CHP'si var.
Güler'in çıkışıyla Baykal'ın zamanlaması bu anlamda manidar. CHP, iki arada bir derede kalmış durumda.
İşte bu zeminde "son lider" devreye giriyor ve ince bir mesajla CHP'ye sahip çıkıyor:
"Ulusalcılar, yenilikçiler var sözlerini reddediyorum. Bütün CHP'liler ve milletvekilleri hem ulusalcı hem de yenilikçidir. Ulusalcı olmadan CHP'li olunmaz. Sayın Genel Başkan programı geçen haftalarda okudu. Bu saldırılara göz yummak ve takdim etmek Türkiye'ye yapılacak en büyük yanlışlıktır. Birbirimizi yaftalamamalıyız. Bu tehditler karşısındaki direnç noktası CHP'dir. Biz birbirimize mecburuz."
Baykal açıkça kendisine "mecbur" olunduğunun mesajını veriyor ama ne CHP o CHP'dir ne de Türkiye o Türkiye... CHP yönetimi değişmiyor görünse de barış sürecine destek veren bir CHP var.
Bu yüzden çözümleri kilitleme ustasının işi zor. Sahi Baykal'ın etkinliğinin sürdüğü bir CHP'ye Mustafa Sarıgül nasıl gelecek?
O da ayrı bir konu.