İki gün kaldığım Kuzey Kıbrıs'ta iktidardaki UBP'nin iki mahalle toplantısına katıldım. Başbakan İrsen Küçük'le kabinesindeki bakan Ahmet Kaşif arasındaki liderlik mücadelesi giderek yükseliyor.
Bakan Kaşif'e neden aday olduğunu sordum. Cevabı kısaydı: "Başbakan bizim sorunlarımızı gerçekçi biçimde Türkiye'ye anlatmıyor. Hedefim bunu doğru anlatmak..."
Bu cevabı Başbakan Küçük'e ilettiğimde o da kısaca "Kabinede bakan değil miydi? Anlatsaydı..." diyor.
Tabii Kuzey Kıbrıs'ta tek hareketli parti UBP değil, Serdar Denktaş'ın Demokrat Partisi de ciddi bir kampanya yürütüyor. Billboardlarda çok şey vaat ediyor ama siyaseten yeni çözüm önerisi getiriyor mu belli değil.
Yeni siyaset konusunda farklı şeyler söyleyen "Toparlanıyoruz" hareketi adıyla siyaset kulislerinde rüzgâr estiren bir parti var. Genel başkanı Kudret Özersay... Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun başmüzakerecisi... Hem Kıbrıs meselesinin diplomatik boyutuna hâkim hem de Facebook ve Twitter gibi sosyal medyaya.
Belki de bu nedenle iki günlük Kıbrıs ziyaretimde en çok onun ismini duydum.
Trendi yükselen bir diğer parti de 3 milletvekiline sahip Toplumcu Demokrasi Partisi. Yani Kuzey Kıbrıs'ın sosyal demokratları... Başkanlığını Mehmet Çakıcı'nın yaptığı TDP'nin önümüzdeki seçimlerde oyunu artıracağı bekleniyor.
İlginç olansa eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın ana muhalefet partisi, CTP'nin hiç sesinin çıkmaması...