Söz Fırat'ın öte yakasından ve koruculardan açılmışken, yine korucularla ilgili bir başka sorundan söz etmek istiyorum. Aslında bu köşede konuyu birkaç kez yazdım. Tıpkı cinayet dosyası gibi söz konusu korucular olunca devletin dili tutuluyor.
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesine bağlı Tutumlu köyünde yaklaşık 20 yıldır bir işgal sürüyor. Köylüler 1993'ten beri ne köylerine dönebiliyor, ne de arazilerini işleyebiliyorlar.
Bir süre önce o köylülerin konuğu olarak Şanlıurfa'ya gittim. Urfa çok değişmiş, kent güzelleşirken gecekondulardan temizlenen doğal mağaralar turizmin hizmetine sunulmuş...
Bunlar kent adına güzel şeyler ama devletkorucu- vatandaş ilişkileri adına değişen pek bir şey yok.
Önce Siverek Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu ile sonra da Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç'le görüştüm. Özellikle Vali Güvenç, kendisinin güvence olduğunu söyledi ama hâlâ somut bir adım yok.
Neden?
Valiyle görüşmeden sonra bir Urfa evinde 30'u aşkın Tutumlu köylüleriyle bir araya geldim. Tek istekleri vardı:
"Biz 20 yıldır kendi köyümüze gidip ölülerimize bir Fatiha dahi okuyamıyoruz. Korucular bizim arazimizi ekip biçiyor biz ise Aydın'da, Akşehir'de mevsimlik işçilikle geçiniyoruz. Bu nasıl devlet?"
Durumu ilgi alanında olmasa da bölge milletvekili olarak Çalışma Bakanı Faruk Çelik'in dikkatine sunuyorum.
Sayın Bakanı, siz o köylülerin yerinde olsaydınız ne yapardınız?