CHP bir kez daha 26 Şubat'ta kurultaya gidiyor. Kurultayın özel gündemi olacağı için eski siyasi aktörlerin 651 imza toplayıp seçimli kurultay yapma şansları çok zayıf görünüyor. Pusuda bekleyenler elbette var ama toplumda karşılığı olmayan ve siyaset üretmeyen siyasi aktörlerin bu çabaları sadece kendi pozisyonlarını korumak için.
Dertleri parti içi demokrasi gözükse de gerçek bu...
Ama asıl önemli olan onların değil, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ne yapacağı...
Tüzük kurultayını yeni bir fırsata dönüştürebilecek mi?
Toplumda bir karşılığı var ama o hâlâ Türkiye'nin eski güçleri üzerinden siyaset yapmaya devam ettiği için pek umut vermiyor.
Kim bilir belki de bu Tüzük kurultayında herkesi şaşırtan bir çıkış yapar. Neden olmasın?
Daha demokratik bir tüzük, CHP'yi Türkiye toplumunun büyük çoğunluğuyla buluşturur mu bilmiyorum ama hiç olmazsa İzmir Romanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Abdullah Cistir'ın dediği gibi bir ilk adım atılır.
Bakın Roman vatandaşımız Cistir CHP'nin tüzük kurultayından beklentisini şöyle özetliyor:
"Sayın genel başkanım, gelin bu kurultayda tarihe bir not düşün. Dezavantajlı kesimleri içine alan başta Romanlar olmak üzere tüm gruplara yüzde 5 kota koyun, yani kontenjan ayırın. Partimizin il ve ilçe yönetimlerine, Parti Meclisi üyeliğine bu kontenjanı ayırın lütfen... Yoksa 'CHP herkes için var' sloganı gerçekle örtüşmeyecek."