MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye suikast planının ortaya çıkartılması derinlerde yine bir şeylerin harekete geçtiğini gösteriyor.
Aslında o derin yapı her an hareket halinde... Asker eksenli bu derin yapı yargıdan siyasete, sivil toplum örgütlerinden medyaya her alanda statükonun sarsılmaması için çaba harcıyor. Kimi zaman darbe planları yapıyor, kimi zaman kaos yaratacak eli kanlı örgütleri devreye sokuyor, kimi zaman da başlayan soruşturmaları mecrasından çıkartıyor.
Bugüne kadar hiçbir siyasi irade bu yapıyla baş edemedi. Her dönem sivil siyasetçileri denetim altına alıp yönetmeyi bildiler.
Şu iki örnek bile yeterli... "Bu düzen değişecek" diyerek iktidara gelen Bülent Ecevit, İzmir Çiğli'de düzenlenen suikastta kullanılan silahın adresi bilinmesine rağmen hesabını soramadı.
80'lerde zihniyet devrimiyle Türkiye'nin önünü açan Turgut Özal, Kartal Demirağ suikastının perde arkasında kimlerin olduğunu bile bile üstüne gidemedi. Ölümü de aynı kirli sürecin bir parçasıydı.
90'lı yıllara gelindiğinde tam bir "savaş konsepti" devreye sokuldu. Derin yapı, sivil siyasetçilerin ellerine liste verip sokak ortasında infaz yaptırdı sonra da o suçun altında ezilmelerini izledi... Sadece 1993'ün suikast, cinayet ve kaza listesinin alt alta yazılması bile insanı dehşete düşürmeye yetiyor.
Bir devlet, bunca cinayet, suikast olur da haberi olmaz mı?
Eski MİT Kontr Terör Daire Başkanı Mehmet Eymür devletin ne yaptığını anlatıyor: "Olayları izledik kayıtları MİT'te..."
Peki, bu kayıtları bir savcı neden istemiyor? Bu kirli geçmişin bir parçasını en net biçimde Özel Harekât polisi Ayhan Çarkın anlattı, halen de anlatıyor.
Ama o içeride, söyledikleri "soyut" bulunduğu için ötekiler dışarıda...
Anlaşılan bu yöntemle Türkiye o kirli geçmişle yüzleşemeyecek... Derin yapı gücünü koruyor. Siyasi iktidar sivilleşme ve demokratikleşmeyi "Askeri Şûra"daki fotoğraf değişimine indirgememeli... Bahçeli'ye ve aralarında Ahmet Türk'ün de bulunduğu Kürt siyasetçilere suikast planları bir sinyal aslında. Acaba Kürt meselesinde yeni bir "Barış Planı" mı var bizim bilmediğimiz ve derinleri harekete geçiren? Çünkü hesap açık, yine Kürt meselesi üzerinden Türkiye'yi kaosa sürükleyip demokrasiyle buluşmasını engellemek istiyorlar.
Eğer ortada "Yeni Türkiye" varsa, bu "yeni" Türkiye'nin o eski Türkiye'yi yönetenleri yargı önüne çıkarmadan rahat etmesi mümkün değil.
Bunun için de sadece "İki Mehmet"le kalmayıp, daha üstlerine gitmek gerekiyor.