AK Parti'nin değişim mücadelesine destek, 12 Eylül referandumuyla en üst seviyeye ulaştı. Demokratlar, liberaller, Kürtler, Aleviler, vesayet rejiminden kurtulmak isteyenler AK Parti'nin öncülüğünü yaptığı "Evet" kampanyasına büyük destek verdi.
Böylece kritik olacağı beklenen referandum, yüzde 58 oyla aşılmış, statüko bir kez daha yenilmişti.
Ancak, bu büyük başarıdan sonra AK Parti'nin değiştiğine dair iddialar ortaya atıldı. HSYK seçimleri bunun ilk işaretiydi. Onu Sayıştay kanununun değişmemesi ve AB ile rekabet faslının açılmaması izledi.
Ayrıca YÖK meselesi, siyasi partiler kanunu ve yüzde 10 barajı gibi dokunulmayan konular zaten sorunluydu.
Son günlerde demokratlar cephesi bu konulara ilişkin eleştirilerini biraz daha yoğunlaştırdı. Şimdi buna bir de milliyetçi dalga yaratan "Ucube Heykel", "Muhteşem Yüzyıl" ve içki tartışmaları eklendi.
Ve beklenen soru geldi: AK Parti, ANAP'laşıyor mu?
Başta Ahmet Altan olmak üzere birçok demokrat isim, seçim sürecine giren AK Parti'nin reformcu kimliğini bırakıp, sistemle uzlaşmaya çalıştığını iddia etti.
Bu tartışmanın nereye kadar gideceği ve nasıl sonuçlanacağı meçhul... Ancak şu bir gerçek, Türkiye'de vesayetçi statükocu yapıyla mücadele sürüyor ve bunun önemli bir kısmını da AK Parti yürütüyor. Gelgitlerine rağmen AK Parti hâlâ Türkiye'nin en değişimci partisi... Ve Hüseyin Gülerce'nin deyimiyle "Muhafazakârların demokrasi ile imtihanı" daha yeni başlıyor.
Peki, bu imtihanı geçebilecekler mi?
Bu sorunun cevabını alabilmek için öncelikle AK Parti'nin kendi içindeki değişim ve dönüşümü görmek gerekiyor.
Önceki gün muhafazakâr bir AK Parti milletvekiliyle konuştum. Demokratların çıkışını şöyle yorumluyor:
"Demokratların bu kaygıları gereksiz değil ama zamansız.
Türkiye bir seçim süreci yaşıyor.
Başbakanımız toplumla güçlü diyalogu olan bir siyasi lider. Ne söylediğini ve neden söylediğini iyi biliyor. Türkiye'deki statükocu yapıyı böylesine güçlü bir lider olmadan değiştirebilmek çok zor. Halen yüksek yargı üzerinden plan yapanlar var."
Araya girip soruyorum; Peki AK Parti demokratların eleştirilerinden rahatsız mı?
"Demokratların AK Parti'ye ciddi katkıları olduğu bir gerçek. AK Parti de bunun hakkını veriyor. Hem kendi tabanını değiştiriyor, hem de Türkiye'yi...
Bence bu, birçok şeyden daha değerlidir. Demokratlar, yarın yüzde 50 oyla gelen AK Parti iktidarının tıpkı ulusalcılar gibi 'sivil diktaya' dönüşeceğinden endişe ediyor. Bu doğru değil.
Ama eleştirmeye devam etsinler.
Ancak Ertuğrul Özkök'ün ulusalcı çizgisine de gelmesinler. Bıçak sırtı bir durum bu..."