Yaşadığımız çağın sihirli bir sözcüğü var; "değişim."
Elimdeki tanıtım kitabı da söze bu sihirli sözcükle başlıyor:
"İnsan hayatında değişmeyen tek olgu; Değişim... Dünya değişiyor... Dengeler değişiyor... Teknoloji değişiyor... Alışkanlıklar değişiyor... İklim ve çevre değişiyor... Toplumlar ve değer yargıları değişiyor..."
Peki Türkiye?
Türkiye de değişiyor.
Şu son olup bitenlere bakın...
Türkiye'nin dokunulmaz kurumları eleştiriliyor. Tarihle yüzleşmenin gereği yüksek rakımlı tepelerde dile getiriliyor.
YAŞ toplantılarında "teamüller" yerini siyasi iradeye bırakıyor.
Açılım süreciyle kangrenleşmiş temel sorunlar enine boyuna tartışılıyor.
Komşularla sıfır sorun politikası izleniyor ve vizeler kaldırılıyor.
Yani Türkiye de değişiyor ve değiştikçe dünyadaki profili de yükseliyor.
İşte profili yükselen bu Türkiye, önümüzdeki yıl dünya çapında bir etkinliğe ev sahipliği yapacak:
"Değişim Liderleri Zirvesi".
Bu zirvenin tanıtım kitabını okurken gerçekten heyecanlandım. Bir referandum sürecindeki içi boş tartışmalara, bir de dünyanın değişim liderlerini Türkiye'nin gözbebeği İstanbul'da buluşturan akla baktım...
Umutlandım...
Hele isimleri görünce umudum bir kat daha arttı. Birkaç yıl önce yazmıştım, "Acaba Kars'ın Sarıkamış ilçesi, hani o dünya liderlerini buluşturan İsviçre'nin küçük kasabası Davos olabilir mi?" diye...
Sarıkamış hayalim gerçekleşmedi ama şimdi üç imparatorluğa başkentlik etmiş, kültürler ve dinler merkezi, yaşadığım şehir İstanbul bunu başarıyor.
14-15 Mart 2011'de İstanbul gerçekten tarihi zenginliğine ve kültürel çeşitliliğine yakışan bir etkinliğe ev sahipliği yapacak.
Kimler yok ki gelecek isimler arasında... Nobel Ödüllü iki isim ilk sırada; Al Gore ve Kofi Annan... Brezilya Devlet Başkanı Lula da, Hillary Clinton da gelecekler arasında. Ayrıca Rusya'dan Japonya'ya, İspanya'dan Çin'e kadar değişime öncülük eden siyasetin, ekonominin, bürokrasinin liderleri İstanbul'a gelecek.
Her yıl Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde yapılacak zirveye Türkiye'nin değişimi simgeleyen isimleri de katılacak. İlk zirve konukları arasında Kemal Derviş ve Muhtar Kent de olacak.
Açılış konuşmasının Başbakan Tayyip Erdoğan, kapanış konuşmasını ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yapacak.
Peki, bu zirve ile ne amaçlanıyor?
Temel amaç dünyada yaşanan "değişim" tecrübesini insanlığa aktarmak. Bu çerçevede Al Gore, 21. yy. Çevre ve Ekonomik Stratejileri üzerine konuşurken, Kofi Annan Uluslararası Diplomasinin 5 Kuralı'nı ele alacak.
Ama sadece bunlar değil, "Ortadoğu - Barış mümkün mü?"den "Geleceğe Yön Verecek Siyasal Kuramlar"a kadar bir dizi konu işlenecek.
Zirvenin bir önemli amacı da dünyanın değişim liderlerinin her yıl İstanbul'da bir araya gelmesini sağlamak.
Şimdi gelelim asıl soruya... Bu etkinliği kim yapıyor?
Bu proje Türk Gelecek Araştırmaları Vakfı (TÜGAV) ile İstanbul Üniversitesi'nin işbirliğiyle düzenleniyor.
Bu etkileyici projeye Başbakan Erdoğan da ilgisiz değil, Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü aracılığıyla destek veriyor.
Ayrıca proje ağırlıkla sponsorların desteğiyle yürüyecek. Projeyi hazırlayanların verdiği mesaj çok anlamlı: "Değişim Liderleri Zirvesi, bölgesindeki hemen tüm ülkelerle olumlu diyalogları ve üyesi olduğu uluslararası platformlardaki konumuyla barış, demokrasi ve gelişmenin öncülüğünü üstlenmiş Türkiye'nin tüm dünyaya vereceği evrensel bir mesaj olacaktır."