CHP'nin başına Kılıçdaroğlu'nun gelmesi eski merkez sağı da, MHP'yi de etkiledi ama en fazla "sol" çevreleri etkiledi. Uzun yıllardır "iktidar" özlemi içinde olanlar, CHP küskünleri, CHP'ye dönmeye, destek olmaya ve umutlanmaya başladılar. Aynı şey DSP'den ve çevresinden de beklendi. Ama Genel Başkanı Masum Türker daha başından itibaren kendi çizgisinden hiç taviz vermedi. Farklı parti olduklarını ve Ecevit'in yolundan gideceklerini söyledi.
Şimdi siyaset kulislerinde yeni bir CHP-DSP ilişkisinden söz ediliyor. Ancak ne var ki bu ilişki öyle bir araya gelme türünden bir ilişki değil. Bu kez iki parti arasında bir araya gelme değil "ayrılık" çanları çalıyor. Nedeni de CHP içindeki Baykalcıların rahatsızlığı. Referandumda görev verilse de verilmese de Baykal'a yakın milletvekillerinin bir daha seçilemeyeceği biliniyor.
İşte bu nedenle referandum sonrası az farkla "evet"in önde çıkması durumunda CHP'de taşların yerinden oynayacağı söyleniyor. Yaklaşık 30 milletvekilinin rahatsızlıkları nedeniyle DSP'ye geçip grup kurması kimseyi şaşırtmasın.
Bu olasılığı Türker'e iletiyorum. Sadece eleştiren değil, doğru zamanda doğru eksende bir muhalefet yaptıklarını söyleyen Türker şöyle diyor:
"Siyasette doğru şeyler söylemek her zaman etkili olmanıza yol açmıyor. Olanaklar da önemli. DSP'nin bir grup kurması durumunda çok etkili olacağını biliyorum. Referandum sonrası çok şey değişecek."