Türkiye ne zaman derin bir değişimin eşiğine ya da toplumsal barış sürecine girse benzer şeyler yaşanıyor. Ya bomba patlatılıyor, ya bir silahlı saldırı oluyor ya da Samsun'da Ahmet Türk'e, Kayseri'de Enerji Bakanı Taner Yıldız'a olduğu gibi yumruklar havada uçuşuyor.
Süreci en çarpıcı biçimde Ahmet Türk değerlendirdi: "Bu bir provokasyondur..."
Samsun'da iki polisin şehit edilmesi de bu provokasyonun bir parçasıydı.
Bu manzarayı yaratan kaos severleri en son, 22 Temmuz 2007 öncesinde gördük. Bir sonuç alamadılar... Ama hâlâ akıllanmadılar ki bir kez daha harekete geçtiler.
Peki, bu kez sonuç alabilirler mi?
2007'yi düşününce alamayacakları çok açık ama suç örgütlerini iyi bilen bir hukukçunun dediği gibi bu son şansları ve daha fazlasını deneyecekler.
İşte o "daha fazlası" şimdiden siyaset kulislerinde konuşulmaya başladı. Herkes daha tehlikeli adımların geleceğini bekliyor. Denilenlere göre bir süre sonra "Hukuk düzeni değiştiriliyor" gerekçesiyle harekete geçilecek, paralel olarak da şiddet olayları tırmanacak.
Mayıs için daha şimdiden "canlı bomba" uyarıları yapılıyor.
Gerçekten kaygı verici işaretler bunlar. Ama şunu biliyoruz ki, Türkiye artık eski Türkiye değil. Türkiye toplumu, son 60 yıllık demokrasi tarihinde darbeler ve müdahalelerle neler kaybettiğini biliyor ve bu nedenle her defasında siyasete sahip çıkıyor. Şimdi sıra siyasette...
Siyaset bir an önce bu komploları açığa çıkartmalı.