İki gündür Kazakistan'ın başkenti Astana'dayım. Türkiye'de daha çok otelleriyle tanınan Rixos Grubu'nun yaptığı Astana Stadyumu'nun açılışı var.
Tesadüf belki ama tam bu günlerde Türkiye Galatasaray'ın Seyrantepe Stadyumu'yla ilgili ihalenin iptalini tartışırken, Türkiyeli bir grup Kazakistan'da dünyada sayısı az olan muhteşem bir stadyuma imza atıyor.
Böylece Kazakistan, ilk kez hem 30 bin kişilik, hem de "kapalı" bir futbol stadyumuna sahip oluyor. Doğrusu kapalı oluşunun nedeni biraz "rüzgâr ve Sibirya soğuğu" dayatmasından...
Ama Astana'ya indiğimizde bizi, ne şikâyet edilen rüzgâr, ne de Sibirya soğuğu karşılıyor. Bizi karşılayan sadece daha ilk bakışta fark edilen "suni bir kent." Aslında bu sunilik de biraz zorunluluktan. Çünkü sonradan başkent olan bir yer.
Bu nedenle hem hızla gelişiyor hem de ilginç mimari projeler burada hayat buluyor.
Devlet binaları bile devasalığı ve modern mimarisiyle dikkat çekiyor. Biraz Ankara, biraz Dubai karışımı bir yer...
Astana'nın kuruluşunda Türkiyeli işadamlarının rolü de bir hayli fazla... Stadyum, alışveriş merkezi, üniversite, konut gibi birçok alanda Türkiyeli işadamlarının imzası var.
İşte açılışına geldiğimiz stadyum da bunlardan biri. Görkemli bir yapı. İlk kez kapalı bir futbol stadyumu görüyorum. Stadyumun her karesinde Türkiye'nin imzası var. Tabanlıoğlu Mimarlık'ın tasarladığı, Sembol İnşaat'ın yaptığı stadyumun diğer malzemeleri de ağırlıkla Türkiye'den gelmiş.
Açılışa çok sayıda tanınan bilinen isimle katılıyoruz. İşadamları Rixos Grubu'nun yönetim kurulu Başkanı Fettah Tamince, Yönetim Kurulu üyeleri Aytekin Gültekin, İbrahim Artukaslan, Rixos Grubu'na Yönetim Kurulu üyesi olarak yeni katılan eski Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel, Bekir Okan, Adopen'in sahibi Mustafa Sak ve Aden Alüminyum'un sahibi Abdullah Heyecan.
Ayrıca Milli Takım Direktörü Fatih Terim, Futbol Federasyonu üyesi Levent Kızıl, futbolcular Hakan Şükür ve Hasan Şaş da oradaydı.

Fatih Terim günün yıldızı
Açılış törenleri gençlerin gösterileriyle başlıyor ama asıl beklenen iki Astana futbol takımının yapacağı maç. O takımlarda birinde Hakan Şükür ve Hasan Şaş, diğerinde ise ünlü Ukraynalı oyuncu Şevçenko oynayacak.
Maçı yönetecek isim de ünlü; İtalyan hakemi Collina...
Açılışın onur konuğu Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev...
Gerçekten güzel ve şık bir törenle Kazakistan en büyük kapalı stadyumuna kavuşuyor.
Tören sırasında en çok ilgi gören isim Fatih Terim'di... Tabii Devlet Başkanı Nazarbayev'den sonra. Kazaklar daha çok futbolla ilgili soru sorarken, bizimkilerin merak ettiği hocanın yaşadığı son kazaydı.
O da her defasında parmağını göstererek "Bakın iyileşti, çok iyiyim" diyordu. Biz da hocaya kapalı stadyumu sorduk.
Heyecanla anlattı:
"Rixos grubuyla ilk kez tanışıyorum. Burada böyle bir eser yapmaları beni gururlandırdı. Stadı çok beğendim. Her şeyiyle mükemmel. Yalnız UEFA standartlarına ulaşması için kapasiteyi biraz artırmalılar..."
Tören sonrası ise Rixos Otelleri'yle marka yaratan işadamı Fettah Tamince ile konuştum. Tamince, binlerce kilometre uzakta tamamı Türkiyeli işadamlarıyla başarılan bir işi yapmanın keyfini birkaç kelimeyle özetledi:
"Kazakistan'a güzel bir tesis kazandırdık, mutluyuz..."
Tamince ile Türkiyeli işadamlarının yurtdışı yatırımlarını, gücünü, neler yapabileceklerini uzun uzun konuştuk. Ama en çok merak ettiğim şey, dışarıdan bakılınca Türkiye'de yaşanan sancının nasıl göründüğü...
"Demokrasi bireyin güvencesidir" diyen Tamince, şöyle devam ediyordu:
"Eğer birey olarak hak ve özgürlüğünüz yoksa sizin zenginliğiniz hiçbir şey ifade etmiyor. Zenginliğiniz birilerinin elinde oyuncak olur. Demokrasinin olduğu, hukukun işlediği bir yerde sermaye de yaşam da çocuklarının geleceği de güvencede olur. O zaman bireysiniz. Ben bireysel hak ve özgürlüklere çok önem veriyorum. Mutlaka ve mutlaka bu sancılı geçişlerden sonra Türkiye dünyada hak ettiği yere, demokrasiye ve hukuka ulaşacaktır. Yaşananlar bunun sancısıdır."