Son günlerde evde, işte, sokakta, siyaset kulislerinde, Türkiye'nin iki temel konusu Kürt ve Alevi sorunu geniş biçimde tartışılıyor.
Tabii bu iki sorun her zaman vardı ve tartışılıyordu.
Ancak bu kez çözüme yönelik tartışılıyor olması ilgi çekici.
Sokaktaki vatandaştan siyaset uzmanına, herkesin ortak tespiti şu; AK Parti bu iki sorunu da biraz zamana yayarak çözmeyi hedefliyor. Genç bir siyasetçi şöyle diyor:
"Eğer AK Parti bu sorunları çözerse tarihe geçer."
Gerçekten de bu günlerde henüz adı konulmamış olağandışı bir çalışma yürütülüyor.
Ve Ankara sanki farklı bir geleceğe hazırlanıyor.
Doğrusu bu farklı geleceğe ulaşmanın bir ayağı olan Kürt meselesinin çözümü pek kolay görünmese de Alevilik konusunu çözüme kavuşturmak mümkün.
Konuyu yeniden Türkiye gündemine taşıyan AK Parti İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu da aynı umudu taşıyor:
"Bu bir start, bu bir siyasi irade beyanı. Bunu takip edeceğiz ve arkasını getireceğiz. Ve inşallah bu bin yılın problemine bu yasama döneminde kalıcı ve kesin çözümler bulacağız."
AK Parti'nin yeni yaklaşımı Alevi toplumunda da heyecan yaratmış durumda. Ve sivil toplum örgütleri tarafından yoğun biçimde tartışılıyor. Ancak bazı kesimlerin yükselen eleştirileri de var. En yoğun eleştiri de her kesimin görüşünün alınıp alınmayacağı.
Reha Çamuroğlu bu konuda şunları söylüyor:
"Biz bu alanda herkesle görüşmeye açığız ve görüşeceğiz. Ama niyeti üzüm yemek değil de bağcı dövmek olanlar, farklı açıklama yapabilir. Ayrıca Alevi toplumu benim hesaplamalarıma göre 12 milyonluk bir toplumdur. Alevi sivil toplum kuruluşlarının üye sayısı ise 37 bin 500'dür.
Bu nasıl bir temsil ilişkisidir? Bu temsil hakkını nereden alıyorlar?
Elbette görüşlerini alacağız ama kendileriyle konuşulmasını Alevi toplumuyla konuşmak addedenler, bizim konuştuğumuz yüzlerce binlerce Alevi'ye büyük haksızlık ediyor."
Çamuroğlu, AK Parti olarak asıl hedeflerinin "çözüm için moderatörlük ortamı" yaratmak olduğunu belirtiyor ve devam ediyor:
"Bu işte bizim çözüm niyetimiz olmasa çıkar, 'Alevi STK'lar bir araya gelsinler, bize bir sonuç getirsinler, biz de gereğini yapalım' derdik ve 50 sene daha bu mesele sürerdi. Hepsini diyaloga çağıracağız ve bunun sonucunda milletimiz hükümet görevini bize verdiği için gerekeni yapacağız."
Bu dönemde demokrasinin derinleşeceğini iddia eden Çamuroğlu, sözlerini yine iddialı biçimde noktalıyor:
"Ben Meclis'e kayıt yaptırırken şöyle demiştim; 2011 seçimlerinde yüzde 60 alacağımızdan korkacaklar. Çünkü bu yasama döneminde demokrasi konusunda çok derin adımlar atan bir AK Parti göreceksiniz."