Prof. Dr. Haluk Koç'un CHP genel başkan adayı olarak ortaya çıkması hem içeridekiler hem de dışarıdakileri şaşırttı.
Nasıl şaşırtmasın?
Bugüne kadar "yönetime" tek eleştiri yapmayan Koç'un birdenbire muhalif ve "sosyal demokrat" olması şaşırtıcı değil mi?
Ortada bir "güven" sorunu olduğu kesin.
Koç'a yönelik bir güven meselesi olduğunu yazınca Prof. Dr. Haluk Koç aradı.
Ve söze Deniz Baykal'a karşı nasıl eleştiri yaptığını anlatarak başladı.
"2004'te parti içinde sıkıntılar çıktığında, sayın genel başkanın olduğu bir toplantıda kendisine dönük tüm eleştirilerimi sundum. Yani yapılan tüzük değişikliğinin yanlış olduğunu, bundan sonra bu tüzük değişikliği çerçevesinde çok adaylı kurultay yapılırsa, buna icabet etmeyeceğimi söyledim."
Koç en net biçimde tavır aldığı olayı da şöyle anlatıyor:
" Sarıgül'ün katıldığı kurultayda gidip divana imza vermedim . Tepkimi koydum, gereğini yerine getirdim. Ben eleştirilerimi meşru zeminde yaptım. Grup başkan vekili olarak bunları medyada tartışmam mümkün değil."
Ne var ki, Koç'un bu muhalif tavrı o günden bu yana kamuoyuna yönelik açıklamalarına hiç yansımadı. Bu nedenle de Baykal ve ekibiyle aralarında bir fark olup olmadığı hala soru işareti.
Gerçekten bir fark var mı?
İşte Koç'un cevabı:
"Örtüşen noktalar yanında çok farklılıklar da var. Mesela Güneydoğu sorunu. Orada benim söylediğim şudur: 'CHP, ben Kürdüm diyen, bununla övünen, çözümü sosyal demokraside gören ve Türkiye'nin bütünlüğünden yana olan herkesi kucaklayacak bir formülü koymak zorunda' CHP'nin 80 öncesi o bölgeden aldığı oylara bakın. Şimdi, biz bütün Kürt kökenli kardeşlerimizi, potansiyel bir PKK'lı olarak değerlendirir bir havaya girdik. Bu yanlış. Ben Meclis'teki konuşmalarımda bunu dillendirmeye çalıştım ama fazla yansımadı basına."
Bu tespiti yapan Haluk Koç, CHP yönetiminin çok daha genel bir yaklaşım yanlışlığı içinde olduğunun altını çiziyor ve şöyle diyor:
"Bugün gelinen noktada kimseye danışmadan politika oluşturmanın, ortak akıl üretmeden herkes adına düşünmenin yanlışlığı ortada. Sonuçta Türkiye'den kopukluğumuz da ortada. Pozitif politikalar üretmek lazım. Bir de gençleşmek... Bizler bile orta yaşlıyız. 54 doğumluyum. Bizler partide genç olarak kalıyoruz. Bunun değişmesi gerekir."
Son soru: "CHP sosyal demokrat mı cumhuriyetçi mi?"
Koç'un cevabı kısa oluyor:
"Kemalist düşünce bizim mayamızda var. Ama bugünün koşullarına göre bir sol, batıda da çok tartışılan bir kavram haline geldi."