Önümüzdeki 22 Temmuz seçiminin en ilginç özelliği hiç kuşkusuz "bağımsız adaylar"ın seçilme şansı yakalaması. Bu şansı sadece Demokratik Toplum Partisi (DTP) adayları değil, diğer bağımsızların da yakalama şansı var.
Bunlardan biri de Prof. Dr. Baskın Oran...
Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul 2. Bölge'den bağımsız aday olan Prof. Oran'ın basın toplantısı vardı.
O toplantı ağırlıklı olarak eski kuşak sol aydınları bir araya getirdi.
Acaba o eski kuşak solcular "yeni toplum" a ne sunuyordu?
Toplantıyı genç kuşaktan gelen asistanım Mine Gültekin izledi.
İşte onun izlenimleri...
"Sesimiz Baskın olsun!"
Azınlık haklarının savunulmasını, etnik ayrıma dur denmesini; eşitliğin, bireysel özgürlüklerin, sürekli ötelenen insan haklarının savunulmasını bekleyenler oyunu kime verecek?
İşte bu noktada bir süper insan imdadımıza yetişti.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyeliğinden geçen yıl emekli olan Prof. Dr. Baskın Oran..
"Solda bağımsız ortak aday çıkaralım" oluşumunun desteği ve ısrarı ile bağımsız aday oldu Oran ; tam da, bireysel darbelerle dolu hayatına artık huzurlu bir şekilde devam edip, kitaplarına yenilerini eklemek için sayfiye evine çekilmek üzereyken...
Yaşar Kemal'in oyu Baskın Oran'a!
İstanbul 2. Bölge'den adaylığını koyan Baskın Oran darbe yıllarında üç defa fikirleri yüzünden üniversitesinden atılıp, tekrar kabul edilmiş.
Tıpkı 19 Ocak'ta aramızdan ayrılan barış güvercini Hrant Dink gibi, o da bu ülkede kelle koltukta 301'den yargılanmış, Türkiyeli olmayı savunan; ırkçılığın karşısında, ezilenin, azınlıkların ve mağdurların yanında duran bir dava adamı.
Ve o solun yeni umudu...
Önceki gün, seçim kampanyasının başlatıldığı toplantıda, hıncahınç dolu salona yayılan coşku da bunun kanıtıydı.
Aydın Engin'in sunumuyla gerçekleştirilen toplantıda Lale Mansur, Tarık Ziya Ekinci, Roni Margulies, Halil Ergün, Pelin Batu, Ergin Cinmen gibi pek çok sanatçı, aydın ve aktivist yaptıkları konuşmalarla salonda bulunan yüzlerce insanın hislerine tercüman oldu...
"Buradayız, umutlu ve mutluyuz... Çünkü ilk kez oyumuzu 'isteyerek, inanarak' vereceğiz."
İki sürpriz isim ise alkışlarla inletti salonu..
Adalet Ağaoğlu ve Yaşar Kemal... Ağaoğlu; "Bugün yolda gelirken Baskın Oran'a 8 oy kazandırdım, 8 kişinin daha aklını çeldim" derken, Yaşar Kemal şunları söyledi:
"Bana hep soruyorlar 'oyunuzu kime vereceksiniz ve oyumuzu kime vermemizi tavsiye edersiniz' diye. Eskiden bu sorulara net bir cevap bulamazdım ama şimdi söylüyorum, oyum Baskın Oran'a ve siz de oyunuzu ona verin."
"Oyunuz boşa gitmez!"
Tüm konuşmalardan sonra Baskın Oran'ın özgeçmişini anlatan bir kısa film izledik.
Bu filmde Oran, yaşadıklarını tiye alırcasına esprili bir dille anlatırken, salonu kahkahalara boğdu.
Filmden hemen sonra kürsüye çıktığında ise bir o kadar naif bir adam duruyordu karşımızda, dimdik.
Onu izleyen kalabalığın yarattığı heyecandan olsa gerek, biraz sesi titreyerek bir kez daha dile getirdi milyonları heyecanlandıracak sözlerini:
"Meclis'e ezberleri bozmaya gidiyorum, ezilenlerin, dışlananların, mağdurların, azınlıkların ve onları önemseyenlerin sesini Meclis'e taşıyacağım. Meclis'te ezberi bozmak için bir kişi bile yeter. Kürt'ün Kürt'ü, Alevi'nin Alevi'yi seçmesi ve savunmasını reddetmeye gidiyorum. Türk'ün Kürt'ü, Kürt'ün kadını, kadının Ermeni'yi, Ermeni'nin eşcinseli, eşcinselin sosyalisti, sosyalistin Çerkez'i savunmasını söylemeye gidiyorum."
Oran'ın sözleri üzerine söylenecek çok fazla bir şey yok aslında.
Sadece bağımsızlara atılan oylardan endişe edenler için kampanya sloganları arasında yer alan şu cümleyi eklemek istiyorum:
"Bağımsızlara baraj yok, oyunuz boşa gitmez!"