Son birkaç ay içinde Türkiye, en çok iki konuyu tartıştı...
Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı kim olacak?
Geleceğe yönelik bu tartışmalardan birincisine şu aşamada cevap bulmak zor. Çünkü bu sorunun cevabını bilen tek kişi var. O da Başbakan Tayyip Erdoğan. Büyük olasılıkla kendisi olacağı için de bu soruya o güne kadar net bir cevap bulmak mümkün görünmüyor.
Gelelim ikinci soruya... Neyse ki o sorunun cevabı zamanından önce verildi de Türkiye rahat bir nefes aldı.
Ama sadece nefes aldı, o kadar...
Çünkü Genelkurmay Başkanı olan Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'un görev değişiminde yaptıkları konuşmalarda önümüzdeki sürece damgasını vuracak ipuçları var.
Bu nedenle siyaset kulislerinde "sarı zarf"la başlayan "SMS"lerle devam eden eski defterlerin kapanmadığı ve yeni bir hesaplaşmanın başlayacağından söz ediliyor...
Peki bu hesaplaşmanın odağında kim olacak?
O dönem ortaya kimsenin tanımadığı isimler atılsa da kulislerde tek bir adres işaret ediliyor:
"Amerika'da yaşayan zat."
İşte önümüzdeki süreçte yaşanacak hesaplaşma da "O zat"ın Türkiye uzantılarıyla Ordu arasında geçecek.
Bu hesaplaşmada AK Parti'nin durumu da dikkat çekici.
Bir AK Partili şöyle diyor:
"Aslında zor bir sürece giriyoruz. O çevre neden böyle bir mücadele yürütüyor anlamış değilim. Ayrıca son dönemlerde bizi de eleştirmeye başladılar. Hatta siyasi arayışlara bile girdiler. Ama henüz bir tavır almış değiller. Olası bir seçimde nasıl tavır alırlar, doğrusu merak ediyoruz. Parti yönetimi, 'Amerika'daki zat'a ve çevresine ne yakın duruyor ne de uzak. Ama çok güçlenmelerinden de rahatsızlar."
İşte önümüzdeki döneme damgasını vuracak hesaplaşma, bu gücün kırılması üzerine kurulacak. Bu mücadele sürerken AK Parti'nin nasıl tavır alacağı sadece Ordu ile ilişkisini değil, kendi geleceğini bile derinden etkiyecek, deniliyor.
Anlaşılan önümüzdeki yıl sadece dış ilişkiler açısından değil, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri de dikkate alırsak birçok açıdan zorlu ve gerilimli geçecek.