Bir süre önce bu köşede milyonlarca insanı ilgilendiren kan testlerindeki fiyat farkını anlatan bir yazı yazdık. Yazıda makro (Kemiluminisans) ve mikro kan testleri arasındaki fiyat farkının yılda devlete 'fazladan 100 milyon YTL'ye mal olduğunu dile getirdik.
Ve şu sorunun cevabını aradık: "Niçin özellikle büyük devlet hastanelerinde yüzde 70'lere varan oranda pahalı olan makro yöntem tercih ediliyor?" Soruyu bizzat Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a sordum. Bakan Akdağ, konuyla ilgili doğru bilgi vermek için yetkin birini görevlendireceğini söyledi. Birkaç gün sonra Müsteşar Yardımcısı İsmail Demirtaş aradı.
Demirtaş önce fiyatlar arasında ciddi bir fark olmadığını vurguladı: "Mikro elizanın KDV hariç fiyatı 5.93, makro ise 11.27. Birkaç tane 16 küsur var. Ortalama 12. Aradaki fark 3 YTL. Ortalama açısından pek bir fark yok. Bunlar Resmi Gazete fiyatları. Siz 17 YTL diyorsunuz ya, sadece HCV var 16.61."
Demirtaş'a göre iki sistem arasındaki fark fiyatlardan çok sonuçlarda. Demirtaş şöyle diyor: " Mikro yanlış sonuçlar çıkarabiliyor . Bu nedenle zaman zaman sonuçların makro eliza ile teyit edilmesi gerekiyor. Mikro yavaş sonuç veriyor, 3 saat civarında. Makro hızlı ve 40 dakika içinde sonuç veriyor. İşletme özellikleri açısından da durum aynı. Mikro insan gücüne ihtiyaç duyuyor, tetkik sayısı arttıkça laboratuarda çalışması gereken insan sayısı artıyor. Büyük hastanelerde tek başına kullanılması rantabl olmuyor."
Demirtaş, ayrıca mikro yöntemin hastaneleri zarara uğrattığını belirtiyor ve şöyle diyor:
"Hastaneler makro çalıştıkları zaman kârdalar . Total işletme açısından makroda kurumlarımız da devletimiz de daha kârlı. Diğer bir husus -küçük hastaneler için önemli- mikro eliza 96'lık bloklar şeklinde kullanılır. Oysa makro tek tek kullanılabiliyor." Sağlık Bakanlığı iki yöntem arasında bırakın devletin 100 milyon YTL içeri girmesini, aksine devletin kâr ettiğini iddia ediyor.
Şaşırma sırası bu kez bizde. Ya bu işin uzmanları işi bilmiyor ya da devlet alenen 'yalan' söylüyor! Acaba hangisi? Sorunun cevabını, Türkiye'deki uzmanların görüşü ve ABD'deki bilimsel yayınlar ışığında bir sonraki yazımızda anlatacağız.
