AK Parti İstanbul ilçe kongreleri sürüyor. Bugün Şile ve Adalar, yarın da Büyükçekmece ve Zeytinburnu ilçe kongreleri yapılıyor.
AK Parti İstanbul İl yönetiminin beklentisi belli: 'tek aday ortak liste' ekseninde 'kavgasız ve birlik' içinde bir kongre.
Bu anlayışı bir kısım AK Partili'nin demokratik bulmadığını bir önceki yazımızda dile getirmiştik. Bu yazı üzerine AK Parti İstanbul İl Başkanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu aradı. Özellikle Gaziosmanpaşa AK Parti eski ilçe başkanına 'dur' demediklerini, gönüllü bir görev değişimi olduğunu söyledi.
Başkan Müezzinoğlu, mevcut siyasi partiler içinde en kucaklayıcı yöntemi kendilerinin uyguladığını ve 'parti içi demokrasiye' en yakın partinin yine AK Parti olduğunu sözlerine ekledi.
İlden bakınca görünen bu manzara ne yazık ki hayatın içinde yaşanan gerçekle pek örtüşmüyor.
Çünkü, bu konuşmayı yaptığımız gün yapılan Beykoz İlçe Kongresi, parti içi ilişkilerde başka bir tablonun var olduğunu gösteriyordu.
Orada yaşananlar son bir haftadır İstanbul AK Parti teşkilatlarında ciddi bir dalgalanma yarattı.
Beykoz kongresinde, ilin desteklediği Ahmet Hulusi Batu'nun seçimlere tek listeyle girmesi hesaplanıyordu. Ancak kongre başladığında ikinci bir liste hazırlığı hesapları altüst etti. Hemen devreye il yöneticileri Nurettin Nebati ve Kemal Akar girdi. Ve ikinci liste için kulis yapan Akın Ak'ın çalışması önlendi. İşte ne olduysa ondan sonra oldu.
Başbakan Tayyip Erdoğan da kongreyi izlemeye gelmişti. Kongre sonrası yanında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu ve çok sayıda partili ile birlikte çıkarken, ilginç bir tepkiyle karşılaştı:
AK Parti Beykoz ilçe örgütünün kurucu üyelerinden Ali Muratoğlu öfkeliydi ve şöyle diyordu:
"Sayın başbakanım sizi çok seviyoruz. Ama bir şey sormak istiyorum. Siz tek liste çıkması için ısrarlı oldunuz mu?"
"Vurdulu kırdılı kongre olmasın"
Başbakan Erdoğan öfkeli partilinin sorusuna sakin bir üslupla cevap verdi;
"Böyle bir şey yok. Ancak biz şunu istiyoruz, AK Parti ilçe kongreleri bir CHP, bir MHP kongresi gibi vurdulu kırdılı bir kongre olmasın. İş bilen dik durabilen insanlardan oluşum yapılsın ve insanların karşısına tek listeyle çıkılsın."
Başbakan sözünü bitirdiğinde Muratoğlu devam etti ve şunları söyledi:
"Sayın Başbakanım bırakın dik durabilmeyi, ayağa kalktığımız zaman belimize bir odun vurup bizi düşürüyorlar. Bu nasıl demokrasi? Biraz önce tehditle arkadaşımıza listeyi çektirdiler. Hiçbir demokrasi yarışı olmadan gelişme olur mu? Size yanlış bilgi veriyorlar. Beykoz'un üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Bıraksınlar da insanlar gelişerek değişsin. Rekabet olmadan demokrasi olur mu?"
İşte Muratoğlu'nun bu çıkışı şimdi İstanbul ilçe teşkilatlarında yankılanıyor. Bu yankının yeni liste çıkartmak isteyenleri nasıl etkileyeceği ise henüz belli değil.
Ama özellikle Üsküdar İlçe'de ciddi etki yaratacağını şimdiden söyleyebiliriz. Üsküdar Belediye Meclis üyelerinden biri şöyle diyor: "Üsküdar'da ciddi bir sıkıntı var. Bir aileden 3-4 kişi delege yapıldı. Kadın kolları başkanı Emine Hanım bile delege yapılmadı. Ama buna rağmen kesin liste çıkartacağız. 10'a yakın meclis üyesi olarak Mehmet Küçük'ün arkasındayız. Ölüm var dönmek yok. Başbakanımız Tayyip Bey'in yengesi Saadet Gülbaran'ın arkasına sığınılarak politika yapılamaz."
Bugün ve yarın yapılacak seçimlere gelince, özellikle Şile ve Adalar'da ciddi sıkıntı vardı. Ancak, Şile Belediye Başkanı Can Tabakoğlu ile ilçe başkanı arasındaki gerginlik giderilince sorun atlatıldı. Adalar'da ise hâlâ ikinci liste ihtimali var. Zeytinburnu ve Büyükçekmece'de ise sorun çıkmayacağı ve 'istişare' yoluyla oluşturulan listelerin kazanacağı konuşuluyor.