İstanbul Ataköy'de TOKİ'ye ait 8 dönümlük arsanın 2004 yılında 4.8 trilyona satılması basında geniş yankı yaratmıştı.
Yankının nedeni arsayı satın alanının 'Ataköy İmamı' olarak bilinen müezzin Etter Karabıyık olmasıydı. 450 milyon maaş alan devlet memuru Etter Karabıyık'ın, Ataköy'de 4.8 trilyonluk bir arsayı alması herkesi şaşırtmıştı.
Acaba işin sırrı neydi? Devlete tek kuruş vergi vermeyen Karabıyık, bu arsayı hangi parayla almıştı?
Camii Müezzini Etter Karabıyık'a göre ortada bir sır yoktu.
'Paranın kaynağı' na ilişkin sorulara kimi zaman 'emlak işi yapan kardeşlerine yardım ettiğini' söylüyor, kimi zaman 'babamdan miras kaldı' diyordu.
O soruların yanıtı aradan 2 yıl geçmesine karşın hâlâ verilmedi.
Ama müezzin Etter Karabıyık'ın inanılmaz yükselişi sürüyor.
Son günlerde 'ünlü imam' yine gündemde. Nedeni de yukarıda sözünü ettiğimiz 8 dönümlük arsaya imar izni alınması. Şimdi arsa üzerinde ciddi bir faaliyet var. Bir yandan arsada yer alan kırk yıllık ağaçlar kesilip 'fırınlara' atılıyor, öte yandan arsanın imar planları için yoğun lobi yapılıyor. Lobi faaliyetini ise Florya'nın ünlü 'kaçak müteahhitleri'nden Çetin Gül yürütüyor. TOKİ'den alınan arsaya sonradan yüzde 50 ortak olan Gül, şimdi hem arsanın imar planlarını takip ediyor, hem de inşaat işini yapacak.
İstanbul Ataköy'de kaygı yaratan gelişmenin nedeni de bu. Bir Ataköylü şöyle diyor:
"İşi Gül kardeşler üstlendi. 8 dönümlük arsada iş merkezi ve residence yapacaklar. Florya bitti şimdi sıra Ataköy'de."
İşin doğrusu bu kaygıyı haklı çıkartacak adımı geçtiğimiz günlerde Bakırköy Belediyesi İmar Komisyonu attı. İmar Komisyonu arsa ile ilgili kararında şöyle diyor:
"Maksimum H 15.50... Blok ebatları serbest.(...) Ticaret alanına alınmasına..."
Bu kararın altında İmar Komisyonu'nun CHP'li üyeleri Cemil Memişoğlu, Ali Akalın, Hasan Ersoy ve Mehmet Dik'in imzaları var. Rapora karşı çıkan ise AK Partili İnşaat Mühendisi Fikret Aydın.
AK Partili Aydın, karara karşı çıkışını şöyle özetliyor:
"Aslında orada plan tadili yaptılar. Emsal bir aldılar. Orası beton yığını halini alacak. Nüfus ve yoğunluk artacak. O yeşil alanı görerek bir ev alıyorsunuz, daha sonra bir de bakıyorsunuz orası bir beton yığını olmuş. Olacak şey mi?"
Aslında konunun uzmanları asıl tehlikenin müteahhitlerin 'avan proje' isteminde saklı olduğunu belirtiyor ve şöyle diyor:
"Buranın eski bir 5 binliği var. Yükseklik 6.50. Yani iki kat. Bunlar eski 5 binliği getirmeyebilirler. Bildiğim kadarıyla 'kayıp' deniyor. Çünkü 'Avan Proje' uygulaması yapılacak. Avam projede ilçe belediyesi serbest, müteahhit ne isterse onu yapacak."
İlk projede yükseklik 6.50 ve iş merkezi olarak görülen arsa, ilçe belediyesi İmar Komisyonu'nda 15.50'ye çıkmış. Amaç altı çarşı, üstü 'residence' yapmak.
Peki bu nasıl olacak?
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin bir üyesi şöyle anlatıyor:
"Uyanıklığı şöyle yapacaklar, çarşının üzerine konut değil yeni moda 'Residence' yapılacağı notu düşüyorlar. Böylece çok sayıda daire çıkaracaklar. Avan proje onlarda hazır."
Fikret Aydın ise şöyle diyor: "Avan proje şu, Bakırköy Belediyesine teklif edeceğiniz projeyi tek blokta iki kat veya 3 blokta 5 kat da düşünebilirsiniz. Bunlar bir rant elde ettiler ve bunu çıkardılar."
Görüldüğü gibi 'İmam'ın arsası' üzerinde ciddi hesaplar yapılıyor. Bu 'residence' hesapları İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu'nda geri döner mi bilinmez ama bilinen bir şey var, o da şu; Ataköylüler yeşil alanın konuta çevrilmesine karşı da olsalar yapının adını şimdiden koydular bile 'İmam'ın Residence'sı...'
Bu ülkede bir bu eksikti. İmam, iki katlı çarşıyı 'residence'a dönüştürürse cemaatin ne yapacağını artık siz düşünün.